Fotoğrafa sığmayan gurur

Üstte gördüğünüz fotoğraf 1932 yılında Seferihisar’da çekilmiş. Ortadaki paltolu ve fötr şapkalı kişi Seferihisar’ın ilk kaymakamı Fahri Bey. Yanında kentin diğer ileri gelenleri, şimdiki Nüfus Müdürlüğü’nün orada bulunan Tayyare Cemiyeti’nin önünde gururla poz vermişler. Bu gurur boşuna değil. Bir sene önce Seferihisarlıların gönüllerinden kopanlarla bir uçak almış Cemiyet ve genç Cumhuriyetin filosuna katmış. Fotoğrafı hemen aşağıda: Seferihisar Tayyaresi… 30 Ağustos 1931 tarihli Anadolu gazetesi “Bugün Yeni Tayyarelerimizin Adı Konuyor” başlığıyla haberi baş sayfadan görmüş. O yıllarda 30 Ağustos hem Zafer hem de “Tayyare Bayramı”. Haberdeki fotoğraf da Seferihisar Tayyaresi’ne ait.…

okumaya devam

Teosluların Lanetleri (Dirae Teiorum)

Antik Teos kentinde 2010 yılından bu yana Prof. Dr. Musa Kadıoğlu başkanlığında yürütülen kazılar kapsamında, Akdeniz Üniversitesi Eskiçağ Dilleri ve Kültürleri Bölümü’nden Prof. Dr. Mustafa Adak başkanlığında bir ekip de geniş çaplı bir epigrafik çalışma sürdürmüştür. Okuyacağınız yazı, bu çalışmaya katılmış akademisyenlerden Hüseyin Uzunoğlu’nun, “Anadolu’nun Önemli Tarihi Yazıtları (5): Dirae Teiorum” başlıklı makalesinden alınmıştır. Makalenin tümünü academia.edu sitesinden okuyabilirsiniz. Köşeli parantez içinde yer alan kısa notları ise, metnin akışını tamamlamak için, yine makaleden faydalanarak biz ekledik.   İonia Bölgesi’nin en önemli kentlerinden birisi olan Teos Antik Kenti’nden Klasik Dönem başlarından…

okumaya devam

Ahmet Uhri’yle Teos’ta Dionysos’un izinde

Ahmet Uhri arkeolog. 9 Eylül Üniversitesinde görev yapıyor. Özellikle yeme-içme kültürü üzerine çalışmaları, bu konuda kitap ve makaleleri var. Aynı zamanda, pek sürekli olamayan dergimizin sürekli yazarı. Uhri yazar olduğu kadar bir anlatıcı da. Keyifli arkeoloji sohbetlerinin aranan adamı, tatlı dilli bir arkeolog desek yeridir. Geçtiğimiz günlerde Teos Kültür Sanat Derneği’nin düzenlediği etkinlikte Teos antik kentini ve şarap tanrısı Dionysos adına yapılmış tapınağı anlattı. Ardından binlerce yıllık bir geleneğin devamı olarak, Seferihisar’da üretilen bir yerel şarabı tattık ve Uhri’den şarabın tarihi üzerine bir sunum dinledik. Gelemeyenler için, şarabın tadını anlatmak…

okumaya devam

Fransa kıyılarında Antik Teos mermeri

Patrick Lagrou Belçikalı bir tarihçi, yazar. Teos mermerleri ve Teoslu şair Anakreon üzerine araştırma yapmak için yolu buralara düşmüş. Kendisiyle tanıştık, o bizi, biz onu sevdik. Ülkesine döner dönmez, sağ olsun, “Seferi Keçi” için Fransa açıklarındaki Teos mermerleri batığının hikâyesini yazdı. Fotoğrafta görüyorsunuz, 31 metre derinde kuzu gibi yatıyorlar. Dalgıç da Patrick Lagrou’nun kendisi. Çeviren: Emrah Sekendiz   Bu batık, doğudan batıya neredeyse tüm Akdeniz’i boydan boya kat etmişti. Üstelik, ilk kez deniz dibinde bu tür mermer taşıyan bir batık bulunuyordu. Africano mermeri taşıyan bir batığın keşfi aynı zamanda bu…

okumaya devam

Uygarlık buğdayla başladı

Yaklaşık 14.000 yıl önce Güneydoğu Anadolu’da Urfa civarında başlayan insanla buğdayın aşkı, insanı yerleşik yaşama geçirmiş, tarıma başlatmış ve çok uzun bir süre yayılmadan aynı bölgede kalan bu ikili, yani insan ve buğday, bundan sonra iyice ayrılmaz olmuşlardır. Buğday, hızla yeni yaşam alışkanlıkları geliştirir. Charles Darwin “Petrole sahip olan, devletlere sahip olur; gıdaya sahip olan halklara.” Bu sözün 1974 yılında o dönemin ABD dışişleri bakanı olan Henry A. Kissinger tarafından söylendiği iddia edilir. Elbette gıda kaynakları içinde de birinci sırada gelen buğday bu sözü doğrularcasına insanlık tarihinin biçimlenmesinde önemli rol oynamıştır.…

okumaya devam

‘Daima sarhoş ve âşık ihtiyar’: Teoslu şair Anakreon

Tarihi boyunca sanatçılara kucak açan, Dionysos Sanatçılar Birliği’ne ev sahipliği yapan antik Teos kenti, döneminin en önemli şairi Anakreon’un da memleketiydi aynı zamanda. Etkisini 19. yüzyıla kadar sürdüren bu şair hakkında Türkçedeki en kapsamlı çalışma Antalya Akdeniz Üniversitesi Eskiçağ Dilleri ve Kültürleri Bölümü öğretim görevlisi Prof. Dr. Nalan Eda Akyürek Şahin’e ait.(*) Kendisinin izniyle bu akademik çalışmayı dergiye uygun halde özetleyip düzenleyerek yayımlıyoruz. İlgili okurlarımız, çalışmanın kendisine ve geniş kaynakçasına academia.edu internet sitesinden de ulaşılabilir. “Anakreon gelecek yüzyıllarda, asıl kişiliğine bakılmaksızın şiirleriyle ortaya koyduğu kimlikle benimsenecek ve “daima sarhoş ve…

okumaya devam

Sığacık’ta Atatürk ile karşılaşan üç çocuktan birisi: Hasan Kozan

Seferihisar’ın Çınarları / Saadet Erciyas ___________   Renkli, gülen gözlerle bakıyor Hasan Kozan. Mavi mi yeşil mi kestirmek zor. Yüzünde derin çizgiler… Sığacık’ın en yaşlı, en görmüş geçirmiş balıkçısını sorunca “Topal Hasan’a gideceksin” demişlerdi. Şimdi, Sığacık’ın Kaleiçi’ndeki, beyaz badanalı, tertemiz uzun sokaklarında bir akşamüzeri söyleşisi yapıyoruz Hasan Kozan’la. Başında gri bir kasket, üzerinde kahverengi ütülü bir gömlek… Hasan Kozan 1926 doğumlu. Hasan Kozan’ın dedesi Mora’dan gelmiş. Kozan, ilkokulu Sığacık’ta üç yıl okumuş, şahadetnamesini almış. Ondan sonra babasının yanında çalışmaya başlamış. Kardeşi Yaşar Kozan beş sene okumuş. Babasının rençper olduğunu söylüyor. Ekip biçtikleri…

okumaya devam

Seferihisar’ın adı ve komşu Doğanbey’in tarihindeki önemli bir olay üzerine

Merhaba değerli okurlar. Bu ilk sohbetimizde, söze Seferihisar’ın adı üzerine konuşmakla başlamamız yerinde olacak sanırım. O konuda, Türkiye’deki Tarihsel Adlar kitabımda (İnkılâp Kitabevi yayını, 865 sayfa, 1. basımı İstanbul 1993, s. 717) vermiş olduğum bilgiyi aynen aktarıyorum: “Seferihisar. Osmanlı yönetim örgütünün 16. yüzyıl belgelerinde, Sığla Sancağı İzmir kazasının Sifrihisar nahiyesi (Tuncer Baykara, Anadolu’nun Tarihî Coğrafyasına Giriş, s. 180). Aynı yerleşimin adı, 19. yüzyıl belgelerinde, yine Sığla Sancağına bağlı “Sifrihisar mea nâhiye-i Hereke” diye geçiyor (mea yahut maa, Arapçada, “ile, birlikte” anlamında bir ön-ek’tir). Böylece, adın kökenini anlıyoruz. Hereke adı Rumca…

okumaya devam

Daktilonun iç cebindeki şair

Temuco’da okuma yazma bilen insan sayısı çok azdır. Bu yüzden, her dükkânın tabelasında satılan malla ilgili bir resim vardır. Düğme resmi, o mağazanın bir manifaturacı olduğunu; ayakkabı resmi de, içerde ayakkabı satıldığını anlatır. Ne gariptir ki, yazının yerini resimlerin aldığı bu kent, dünya edebiyatının en büyük isimlerinden birinin çocukluğuna tanıklık etmiştir!.. Ricardo Neftali Reyes Basoalto’dur çocuğun adı. Babası tren yollarına çakıl taşıyan bir yük treninde şeflik yapmaktadır. Annesi… 12 Temmuz 1904’te dünyaya geldikten kısa bir süre sonra ölür annesi. Ondan geriye yalnızca siyah elbise giymiş bir kadın resmi kalır; bir…

okumaya devam