Orhanlı, Seferihisar’ın sakin ve doğal güzellikleriyle bilinen bir köyü. Ama bir süredir hareketli günler yaşıyor. Bu süreç Seferihisar ve Menderes ilçelerini içine alan çok geniş bir alanda jeotermal kaynak arama ve işletme ruhsatı verilmesiyle başladı. Sondaj kuyuları açıldı. Orhanlı sakinleri buna karşı çıktı, medyaya da yansıyan bazı eylemler gerçekleşti. Nihayet 99 Orhanlı köylüsü bu çalışmaları durdurmak için dava açtı. Bir yandan dava sürerken bir yandan da köylünün arama çalışmalarına engel olma çabaları devam ediyor.Bütün bu süreci Orhanlı Köyü Kültür Doğa Gençlik ve Spor Kulübü Derneği’nin kurucu üyesi Galip Ener’e sorduk.…
okumaya devamEtiket: çevre
Akarca, dev balıkçı barınağına karşı!..
Seferihisar’ın sahil şeridinde yer alan Akarca’da yaşayanlar, bu sene huzurlu bir yaz geçiremedi. Tek sebep koronavirüs değil. Kaygılılar, çünkü Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Akarca sahiline yapılacak dev bir balıkçı barınağı projesini açıkladı. Yaşamlarını altüst edecek bu projeye karşı Akarcalılar birleşti, bir platform oluşturdu ve hukuki yollarla bu projeyi engellemek için mücadeleye girişti. Akarca Sivil İnisiyatif ve Hizmet Platformu’nun kurucu ve sözcülerinden Hakan Tüte ve Şaban Başağaç’la projeyi ve olası etkilerini konuştuk. Balıkçı barınağı deyince insanın aklına küçük ve masum bir şey geliyor, öyle mi?..– Hakan Tüte: Liman demek daha…
okumaya devamTemiz enerji temiz midir?
Güneşe dönmek de güzel ama ne kadar güzel olursa olsun en güzeli her türlü projenin arkasında kapı gibi bir ÇED ve SED olması. Yani hem Çevresel hem de Sosyal Etki Değerlendirmesi gerek. Mesela güneş panellerinin konacağı yerde tarım yapılıyor mu? Mera mı? Hayvan otlatma alanı mı? Kaç aileyi etkiliyor? Yaşamsal faaliyetlere engel oluyor mu? HES’lerle ilişkim çevreci değil yatırımcı tarafında başladı. Serbest iletişim danışmanlığı yaptığım yıllarda farklı sektörlerde faaliyet gösteren bir holdingin bazı iletişim işleri ile uğraşıyordum. HES konusunun henüz pek de sıcak olmadığı, daha ilk kıyametin Fırtına Deresi’nde patladı…
okumaya devamŞehre köle olmak mı, kendi cennetinde yaşamak mı?
Köylülerin hayvana ve bitkiye yaklaşımının odağında “saygı” vardı. Yani ekolojik döngünün bir parçası olduğunu kabullenmişlik, gereksiz zarar vermeme, ne çiçeği koparma ne bitkiyi kurutma, hayvanın doğal yaşamına zarar vermeden birlikte yaşama… Sabah 9 civarı dimdik köyün, derme çatma merdiven veya üst üste dizilmiş taşlardan oluşan sözde patikamsı yokuşlarından inmeye başlıyor, genç yaşlı kadınlar, kızlar. Bir evin bulunduğu yükseklikle en yakın komşunun evi arasında ciddi bir kot farkı var. Alışmışlar, dengeyi kurmuşlar. Düz ayakkabıları kaymıyor bile. Öylesine bir dikey coğrafya. Rengârenk şalvarları, yazmalarıyla merdivenlerde kadınlar, yokuşları hızlı hızlı inerken, birer birer…
okumaya devamDenize sahip çık
Balıkçılık baba mesleğim. Denizde doğdum, denizde büyüdüm. Sığacık’ın eskilerindenim. Fırsat buldukça Seferi Keçi sayfalarında size hem Seferihisar’da geçmiş yaşantımızdan bahsedip anılarımı tazeleyeceğim. Hem de en iyi bildiğim konuda, deniz ve balıkçılık konusunda tecrübelerimi paylaşacak, önemli bulduğum noktalara dikkatinizi çekeceğim. Bu sayıda balıkçılığın en genel sorunlarından başlayalım. Vira bismillah. Çupra, levrek ve daha birçok türün erkeği, dişi ile teması olmadan yumurtayı döller. Dişi balık bir aya yakın zaman dilimi süresince karnında olgunlaşmış yumurtaları bırakır. Erkek balık bıraktığı spermle saliseler içinde bu yumurtaları döller. Bu yumurtlama ve dölleme süreci bir ay kadar…
okumaya devam