Mekân değiştirmek bunu yapabilecek insan için kaçışın en somut ve kesin hareketi olarak görülür. Ama ne çelişkidir ki, insan kaçtığı andan itibaren en çok da geçmişiyle sarmalanır. Gece rüyasında, gündüz yeni kentin sokaklarında bir hareket, bir görüntü, bir ses alır onu yakalar. Bu çelişkinin söz konusu olduğu kaçış planlarında paradoksun temel kaynağı sanırım bu denklemde genellikle hesaplanmayan hız faktörü. Hız ya da yavaşlık, hatırlama ve unutmayla doğrudan ilişkili kavramlar. Hatırlamak istiyorsan yavaşla, unutmaya niyetliysen koş! Planlı yaşamak hakkında beceri geliştirememiş insanlardan biri olarak ben de bu denklemi eksik kurmuş olmalıyım…
okumaya devam