Coğrafyaya kadın odaklı bakmak: İzmir örneği

Ahmet Piriştina’nın kurduğu, Türkiye’nin ilk kent arşivi ve müzesi olma özelliğini taşıyan ve daha sonra kendi adının verildiği Ahmet Piriştina Kent Arşivi ve Müzesi bünyesinde bulunan Kent Kitaplığı Yayınları’ndan bugüne kadar 133 Kitap yayınlandı. Nisan ayında yayınlanan 133. kitap “İzmir’de Tek Yaşayan Kadınların Mekânsal Tercihleri”, coğrafya disiplinini insan odaklı gören, özelde de kadının yaşam alanlarını, mekân tercihini inceleyen bir çalışma. Toplumumuzda “coğrafyanın”, dünyanın sadece fiziksel özellikleriyle sınırlı bir inceleme alanı olduğuna dair “eksik” olan tanımına eleştirel bir yanıt üreten Ege Üniversitesi Coğrafya Yüksek Lisans Öğrencisi Gökçe Pekmezci ve tez danışmanı…

okumaya devam

Seferihisar Hıdırlık Kooperatifi deneyimi: Kadınlar birlikte üretiyor

Günlük yaşantınıza bakın, önemi göz ardı edilemeyecek bir kısmı kadınların görünmeyen emeği üzerine kurulmuştur. Giderek yaygınlaşan ve çok başarılı örneklerine rastlamaya başladığımız kadın kooperatifleri, bu emeği göz önüne çıkararak kadının ekonomik bağımsızlığını destekliyor, toplum içindeki konumunu güçlendiriyor. Kadın emeğine dayanan kooperatiflerin ilk başarılı örneklerinden biri de Seferihisar’da kurulmuş olan Hıdırlık Tarımsal Kalkınma Kooperatifi. Aşağıda, Kooperatif kurucularından Neptün Soyer’in Teos Kültür Sanat Derneği’nin Kent Seminerleri’nde yaptığı sunumun kooperatif deneyimiyle ilgili kısmını paylaşıyoruz… 2009 yılında yerel yönetimin değişmesiyle Seferihisar’da bir hareket başladı. Belediye başkanı çıktı, “tarımı güçlendireceğim, kadını güçlendireceğim, örgütleneceksiniz, kooperatif kuracaksınız”…

okumaya devam

Şehre köle olmak mı, kendi cennetinde yaşamak mı?

Köylülerin hayvana ve bitkiye yaklaşımının odağında “saygı” vardı. Yani ekolojik döngünün bir parçası olduğunu kabullenmişlik, gereksiz zarar vermeme, ne çiçeği koparma ne bitkiyi kurutma, hayvanın doğal yaşamına zarar vermeden birlikte yaşama… Sabah 9 civarı dimdik köyün, derme çatma merdiven veya üst üste dizilmiş taşlardan oluşan sözde patikamsı yokuşlarından inmeye başlıyor, genç yaşlı kadınlar, kızlar. Bir evin bulunduğu yükseklikle en yakın komşunun evi arasında ciddi bir kot farkı var. Alışmışlar, dengeyi kurmuşlar. Düz ayakkabıları kaymıyor bile. Öylesine bir dikey coğrafya. Rengârenk şalvarları, yazmalarıyla merdivenlerde kadınlar, yokuşları hızlı hızlı inerken, birer birer…

okumaya devam

‘Köylü ürettiğini satarak mutlu olsun, tüketici aldığı üründen mutlu olsun, bizim derdimiz bu’

  Seferihisar Belediyesi Tarımsal Hizmetler Sorumlusu Şevket Meriç ile söyleşi: “Tarımsal üretimin yerel ve belki daha fazla genel etkenlerden dolayı hak ettiği maddi karşılığı bulamaması, insanların ürettikleriyle geçinememesi… Bu Türkiye’nin en büyük sorunlarından biri. Seferihisar’da üreticiye verilen bu tür destekler sayesinde insanlar köylerinde kazandıklarıyla geçimlerini sağlayabiliyorlar.” Yıllardır bütün ülke tarımda kötüye gidişi tartışıyorken, bazı illerimizde son on yılda kırsal nüfus üçte bir, dörtte bir oranında azalmışken, Seferihisar tarım odaklı bir yerel kalkınma yönünde adımlara sahne oluyor. Elbette sorunları bitmiş değil, ama Seferihisarlı çiftçiler, Belediye’nin önayak olduğu girişimlerle, ekonomik ve fiziksel…

okumaya devam

Kadının işi yok

Melda Onur “Vekil vekil! Bana işe engel olmaktan dava açıyorlar. Peki ya benim işim ne olacak?” Elini kolunu sallayarak öfkeyle derdini anlatmaya çalışan kadın, Erzurum’un Tortum İlçesi’nin Bağbaşı köyündendi. 2011 senesi sonlarıydı. Yeni milletvekiliydim ve yerel mahreçli bir gazete haberinde okuduğum “Leyla HES eylemine gitti diye babaannesi ile görüşmesi yasaklandı” cümlesiyle kendimi Bağbaşı’nda bulmuştum. Çevre konusunu takip edenler, köyündeki kadınlarla birlikte, derelerine HES yapacak şirketin kepçesinin önüne geçince başına gelmedik kalmayan Leyla Yalçınkaya’yı hatırlarlar. Taşeron inşaatçının işine engel olmak ve jandarmaya mukavemetten neredeyse 5 köyün yargılandığı davada, henüz 17 yaşında…

okumaya devam