Lavanta Seferihisar’ı, Seferihisar lavantayı sevdi

Seferihisar Belediyesi geçtiğimiz günlerde Turgut köyünde bir Lavanta Pazarı düzenledi. Lavantanın çiçeği, kurusu, yağı, sabunu, üretici stantlarında satışa sunuldu. Yağ sıkma, dikim gibi atölyeler yapıldı. Görünen o ki Seferihisar’da hem üreticinin hem halkın lavantaya ilgisi artmış. Biz de, Seferihisar’da lavanta üretimi nasıl başladı, nereden nereye geldi, tüm bunları Seferihisar Belediyesi Tarımsal Hizmetler sorumlusu Şevket Meriç’e sormuştuk. Buyurun… – Lavanta ve Seferihisar, nasıl başladı bu ilişki? – Şevket Meriç: Aslında çok yeni. 2009 yılından beri, başta Başkanımız olmak üzere Belediyemizin aklını kurcalayan en önemli konulardan birisi, tarımda alternatif ürünlere geçme meselesi.…

okumaya devam

Ayfer Yavi ve Raife Polat ile söyleşi: İyi, doğal, adil gıda için Slow Food

Slow Food yabancı bir kavram ama Seferihisarlılara hiç yabancı değil aslında. Neden derseniz, Cittaslow düşüncesinin ve organizasyonun kökeni bir yanıyla Slow Food hareketine dayanıyor. Slow Food Teos, bu hareketin oldukça etkin bir bileşeni, sık sık uluslararası organizasyonlara katılıyor, Seferihisar’da köy köy düzenlediği etkinliklerle geleneksel tatların unutulmaması için çabalıyor. Ve tabi, pek çok Ege kenti gibi Seferihisar, yerel ve geleneksel mutfağıyla, çalkamasıyla, sakızlı tarhanasıyla, Slow Food ruhunu besleyen bir zenginlik sunuyor. Geçtiğimiz günlerde Slow Food Hareketinin Türkiye’deki öncülerinden ikisi, Ayfer Yavi ve Raife Polat Seferihisar’a misafir oldular. Hem Tohum Takas Şenliğine…

okumaya devam

Doğanın coğrafyamıza özel bir armağanı: Hurma zeytin

Terra Madre (toprak ana) günü bu yıl Seferihisar’da Beyler Köyü’nde bir etkinlikle kutlandı. Slow Food gönüllülerinin katkılarıyla düzenlenen etkinlikte geleneksele yemekler yapıldı, tarhana çorbası, istiridye mantarı, çalkama ve ata ekmeği dağıtıldı. Bu etkinliğin özel bir amacı da yöreye has bir zeytin olan hurmanın değerine dikkat çekmekti. Biz de etkinlikte rastladığımız, tarım alanında uzman gazeteci ve danışman Tuncer Beybağ’a sorduk, nedir bu hurma zeytin? Seferihisar’da halk bu zeytine furma zeytin der. Ama asıl ismi bütün her yerde hurma zeytindir. Hurma zeytin dünyada başka hiçbir ülkede olmayan çok özel bir zeytindir, sadece…

okumaya devam

Ud ve gitarın sohbetine doyamayacaksınız – 24 Şubat Cumartesi

  Bir yanda Türk musikisi eserleri bir yanda klasik batı müziği ve Güney Amerika ezgileri… Ud ve gitarın müzikli sohbetini dinlemeye doyamayacaksınız. Yazın gerçekleşen Uluslararası Teos Gitar Festivali’nde dinleyicilere unutulmaz bir anı bırakan gitar virtüözü Ricardo Moyano ile ud sanatçısı, öğretim görevlisi Enver Mete Aslan Çağan Irmak Kültür Merkezi’nde sizlerle olacak. :

okumaya devam

Keçenin ressamı Ayfer Güleç

Seferihisar’a Ürkmez üzerinden gelirken Doğanbey’i geçtikten sonra eski Doğanbey Köyü’ne sapan bir yol görürsünüz.Tepede, şimdilerde 50-60 hanenin yaşadığı eski bir Rum köyüdür. Eski taş evleri, değirmeni, serin havası, tepeden denize bakan manzarası, hepsi güzeldir ama bir de, başka yerde olmayan bir şey vardır bu köyde. Keçe yapımındaki ustalığıyla Somut Olmayan Kültürel Miras taşıyıcısı unvanına layık görülmüş, UNESCO’nun Yaşayan İnsan Hazineleri Listesi’ne aday gösterilmiş Ayfer Güleç ve keçe atölyesi… Kendi deyimiyle “delinin pösteki saydığı gibi kılları sayan” biri. Saymakla bitmiyor işi, aşkla dövüyor keçeyi: “Keçeyi önce okşamak, hassas davranmak zorundasın. Çocuk…

okumaya devam

Peynirin ve ‘armola’nın kültürel yolculuğu

Sadece Seferihisar’da üretilen bu süt ürünü, aslında geleneksel bir değerlendirme yöntemi. Elinde azar azar kalmış peynir, yoğurt, çökelek, tereyağı vb. ürünleri bir deri tulum içerisinde karıştırıp yeniden fermente eden Seferihisar köylüsü, ortaya yeni bir ürün çıkarmış: Armola.   Ekmek ve şarap kadar evrensel ve bir o kadar da eski bir besin maddesi olan peyniri ve diğer süt ürünlerini ilk kimlerin, nerede yaptığı konusunda, elde kesin bilgiler yok. Bununla birlikte, Anadolu’nun ilk neolitik sütçülerinin bu ürünleri ürettikleri akla yakın bir tahmin gibi gözüküyor. Ancak bu türden bir üretim olsa bile bu…

okumaya devam

Gödence Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Özcan Kokulu ile söyleşi: Zeytinyağının üç bin yıllık vatanı

  Gödence İzmir’in en güzel köylerinden biri. İzmir’in akciğeri olan Kızıldağlar’a yerleşmiş, göz alabildiğince uzanan kızılçam ormanlarına tepeden bakıyor. Küçük bir köy, nüfusu üç yüz civarında. Köye girer girmez, belki de görebileceğiniz en güzel mor salkımlarla karşılaşıyorsunuz. Köyün meydanı Necati Cumalı’nın ismini taşıyor, resmî olarak değiştirilmiş olsa da hâlâ böyle anılıyor. Kahvesiz köy meydanı olmaz, soldakine oturursanız meydanın serinliği eşliğinde kahvenizi yudumlayarak köyün yerlileriyle kaynaşmanız, sağdakine oturursanız arka taraftaki terasında eşsiz manzaranın tadını çıkarmanız mümkün. İster Seferihisar’ın içinden, ister İzmir’den gelirken Bademler kavşağından yukarı doğru tırmanarak çıkabilirsiniz Gödence’ye. Daha etraflı…

okumaya devam