Sürdürülebilir kalkınma, gerçekler ve ütopya

Baha Okar –   Çocukluğum Karadeniz Ereğli’de geçti. “Hoppala, Seferihisar dergisi diye aldık, ne çıktı” demeyin hemen; geleceğim… Güzel bir sahil kasabasıymış Ereğli zamanında, hâlâ da güzeldir. Demir çelik fabrikasıyla bilinir. Fabrika 1960’ların sanayileşme ve kalkınma hamlesiyle kurulmuş. Kurulmasıyla da ilçenin 8 bin olan nüfusu bir anda 18 bine fırlamış. Şimdi Ereğli, nüfusu Zonguldak’tan fazla, mahalleleriyle birlikte 180 bin kişinin yaşadığı koca bir ilçe; aslında bir metropol minyatürü. Trafiğiyle, hava kirliliğiyle, kalabalığıyla… Ortaokul yıllarımda, yani 80’lerin sonuna doğru Demir Çelik’te 15-20 bin, belki daha fazla işçi çalışıyordu. Neredeyse her ailede fabrikadan…

okumaya devam

Sakin Adam güncesi -3

Yazan: Can Okyay ____________    Düzen çok bozuldu sevgili okur; taşranın mandalina çiçeği kokan daracık sokaklarına kadar bulaştı trafik illeti. Kapı önlerinde çiğdem çitlenip komşuculuk oynanan günler mazide kaldı. Yaz geceleri, çocukların gece yarılarına kadar süren sokak oyunları tarih oldu. Çocuklar artık “internet cafe”lerde buluşup, masaüstü sosyalleşiyor. Çocuklar sanal dünyada yarattıkları karakterlerle futbol oynuyor, klavyenin bir tuşu ile kılıç sallıyorlar artık. Sakin Kent’imin 3-5 mahallesinde her şeye rağmen direnen birkaç çocuk var ama onlar da popüler kültürün iç çektiren göz kırpışına ne kadar daha dayanırlar, bilmem. Kaldırımlar sevgili okur, bazı…

okumaya devam

Taşra algısını yıkmanın taşrada biriken imkânları

Kolektif aklın söz sahibi olduğu, taşranın duyargalarını açacak şeffaf bir kent yönetiminin irade gösterdiği, gönüllülük esasıyla yürüyen birlikteliklerin inşa edildiği, kültürel değerlerin yeni kuşaklara acele etmeden aktarıldığı, dayanışmacı ekonomik örgütlenme modellerinin kurulduğu, doğayla ilişkide acelecilik ve tüketimin değil geri dönüşümün ve üretkenliğin esas alındığı ve en önemlisi de yüz yüze ilişkilerden beslenen sahici bir toplumsal ilişki ağının örülmesiyle, kendisine atfedilen tüm o kasvetli imgeleri tersine çeviren bir taşra mümkün olabilir. Taşra kelime anlamı olarak merkezde olmanın, şehirli olmanın karşıtı olarak karşımıza çıkıyor. “Dış” kelimesinin eski telaffuzuyla “taş”tan türeyerek “dışarısı” anlamına…

okumaya devam

Haritaları üst üste bindirmek

Ekolojik bakış açısı dediğimiz de bu değil mi? Haritaları üstüste koyarak tercih yapmak, karar vermek, politika belirlemek. Hükümetin haritası ise çöl gibi görünen bir ülkedeki madenlerden ibaret. Bugün ülkenin en verimli tarım arazilerini taş ocaklarıyla delik deşik eden, ülkenin derelerini inşaatçılara peşkeş çekerek ovalarını, hayvanlarını, köylerini susuz bırakan da bu tek boyutlu bakış açısı. Çocukken en sevdiğim kitap atlastı. Rengârenk bayraklarıyla ülkeler, renkli renkli her biri keşfedilmeyi bekleyen büyüklü küçüklü haritalar, ırklar, diller, dinler, yeryüzü zenginlikleri, yeraltı zenginlikleri, dağlar, ormanlar, göller, nehirler… Her birinin bir haritası vardı. Dünya devletlerini tek tek…

okumaya devam