Balıkçılık mı? Bir dokun bin ah işit…

Şarap Tanrısı Dionysos’un memleketi Sığacık küçük bir balıkçı köyü. İzmir’e uzaklığı 45 dakika. Büyük denizci Piri Reis Sivrihisar Limanı’nda sığlık diye tanımlamış burayı. Hâliyle bugün hâlâ, zeytincilik, narenciye ve turizmin yanı sıra balıkçılık da önem taşıyor köy halkının geçiminde. İzmir’in doğal dokusunu korumak için direnen son kalelerden bir tanesi olan Sığacık’ta, balıkçılar da direniyor babadan kalma bu yaşamı sürdürebilmek için.Sığacık’ta levrek, çipura, mercan, barbun, istakoz, böcek, karagöz (kaşlıca), kupes, sinarit, orfoz, iskarmoz (Akdeniz barakudası), ahtapot, kalamar hepsi var. İster kıyıdan olta ile ister tekne kiralayıp denizde orta su veya dip…

okumaya devam

Fevziye Hanım

Fevziye Özkan, bazen öfkeli bazen de hüzünlü. Öylesine dertli, öylesine acı dolu ki yüreği. Ama yaşadığı tüm olumsuzluklara rağmen güçlü ve kararlı. Sonuna kadar inanıyor, hayvan hakları için verdikleri savaşı hayvan dostlarının her şeye rağmen bir gün kazanacağına.   Tüyleri pamuk gibi beyaz, gözleri engin deniz mavisiydi. Kıpır kıpırdı. Yaşıtları gibi yerinde durmak bilmiyordu. Mutluydu, kendisini güvende hissediyordu. Nefret dolu bakışlarını üzerinden ayırmayan, onu taşlayan garip insanlara karşı korunmak için durmaksızın havlamasına gerek yoktu. Onun da tüm şanslı arkadaşları gibi varlığından gurur ve mutluluk duyduğu bir sahibi vardı. Önüne koyduğu…

okumaya devam

Büyük dertlere küçük çareler…

İnsanlık büyük dertlerle karşı karşıya. Daha ilk cümleden çok büyük laf ettik, gerisini nasıl getireceğiz kim bilir. Üstelik biraz boş bir laf. İnsanlık deyince kimse üzerine alınmıyor çünkü. Bulutların üstünde bir şeyden bahsediliyormuş gibi sanki. Şöyle anlatalım o zaman: Esin Hanım çok büyük bir sorunla karşı karşıya. Gıda fiyatları ha bire artıyor. Üstelik market raflarında elini attığı ürünlerin ne kadar sağlıklı olduğuna güvenemiyor. Hadi kendisi neyse, küçük çocuğuna ne yedirecek gönül rahatlığıyla?Songül teyzenin derdi büyük. Çocuklar okuyacak, bir yandan geçim derdi… Bir işe yaramadığını hissediyor eve kapanmış kalmışken. Üretmesi, satması,…

okumaya devam

Sürdürülebilir kalkınma yerel yönetimlerin önünde

Yine uzunca bir aradan sonra buluştuk. Her sayının sunuşunda derginin çıkışının gecikmesi üzerine birkaç satır kelam ederdik, artık ne yapacak esprimiz ne öne sürecek bahanemiz kaldı. Belki de kabul etmeliyiz ki tembeliz. Önceki sayıdan bu yana bir buçuk mevsim geçti. Sürekli okurlarımız bile unutmuştur haliyle. Geçen sayımızda, sürdürülebilir bir kalkınmayı başarmak ve başka türlüsünün mümkün olduğunu göstermek adına Seferihisar’da hayata geçirilen uygulamalara yer vermiştik. Küçük üreticinin desteklendiği, tarımsal üretimi geliştirmenin vurgulandığı, kadınların daha fazla rol üstlendiği bir ekonomik yaşamın, Seferihisar’da hayat bulan mütevazı ama önemli unsurlarını aktarmıştık. Bu sayıda meselenin…

okumaya devam

Yaşasın tuhaflık

Her ülkenin nüfusunun ancak tek haneli bir rakamdaki yüzdesi tuhaf. Mesela Filistin için barış isteyen İsrail nüfusuyla, bizim savaş karşıtı hareketin nüfusu yakındır birbirine sanırım. Bu da tuhaf tabii, çünkü iyi olarak niteleyebileceğimiz insan nüfusu tuhafların çok çok üstünde. Bütün iyiler tuhaflaştığında çok önemli toplumsal dönüşümler yaşanıyor. Tarih bunun örnekleriyle dolu. Yıllar önce bir arkadaşım aracılığı ile bana ulaşan bir aile, beni evlerine davet etmişti. Gündemin yoğunluğundan dolayı uzun bir süre gerçekleşemeyen buluşma sonunda gerçekleşti. Misafirini ağırlamaya çalışan, güler yüzlü, dost canlısı karı koca, birkaç akraba ve ben mükellef bir…

okumaya devam

Cemiyet Adamı -3

Anne nasihati eşliğinde… enikonu sarhoş enikonu aşık -Uyumaya çalış anneciğim “Bir yer en saf haliyle beklentilerde ve anılarda var olur” dedi yazar. Kızgın güneş altındaki çölde devesinin gölgesine sığınmış bir bedevi olmak istiyorum. Sessizliğin ve hareketsizliğin (tekinsizliğin) ortasında bir hörgüç büyüklüğündeki gölgenin verdiği devasa ferahlıkta sigara sarıp tüttürdüğümü düşlüyorum. -Uyumaya çalış anneciğim Neden? Neden uyumalıyım? Bahsettiğim hayaller, beni ayakta tutan hayaller, uyuduğumda değil uyanıkken benimle birlikteler. Hal böyleyken neden uyumalıyım? Bu cümlen, dünya tarihindeki en sarsıcı cinayetten bile daha gizemli benim için. Sıcacık avuç içini alnımda gezdirdiğinde merhamet dolu bir…

okumaya devam

Teosluların Lanetleri (Dirae Teiorum)

Antik Teos kentinde 2010 yılından bu yana Prof. Dr. Musa Kadıoğlu başkanlığında yürütülen kazılar kapsamında, Akdeniz Üniversitesi Eskiçağ Dilleri ve Kültürleri Bölümü’nden Prof. Dr. Mustafa Adak başkanlığında bir ekip de geniş çaplı bir epigrafik çalışma sürdürmüştür. Okuyacağınız yazı, bu çalışmaya katılmış akademisyenlerden Hüseyin Uzunoğlu’nun, “Anadolu’nun Önemli Tarihi Yazıtları (5): Dirae Teiorum” başlıklı makalesinden alınmıştır. Makalenin tümünü academia.edu sitesinden okuyabilirsiniz. Köşeli parantez içinde yer alan kısa notları ise, metnin akışını tamamlamak için, yine makaleden faydalanarak biz ekledik.   İonia Bölgesi’nin en önemli kentlerinden birisi olan Teos Antik Kenti’nden Klasik Dönem başlarından…

okumaya devam

Temiz enerji temiz midir?

Güneşe dönmek de güzel ama ne kadar güzel olursa olsun en güzeli her türlü projenin arkasında kapı gibi bir ÇED ve SED olması. Yani hem Çevresel hem de Sosyal Etki Değerlendirmesi gerek. Mesela güneş panellerinin konacağı yerde tarım yapılıyor mu? Mera mı? Hayvan otlatma alanı mı? Kaç aileyi etkiliyor? Yaşamsal faaliyetlere engel oluyor mu? HES’lerle ilişkim çevreci değil yatırımcı tarafında başladı. Serbest iletişim danışmanlığı yaptığım yıllarda farklı sektörlerde faaliyet gösteren bir holdingin bazı iletişim işleri ile uğraşıyordum. HES konusunun henüz pek de sıcak olmadığı, daha ilk kıyametin Fırtına Deresi’nde patladı…

okumaya devam

Ahmet Uhri’yle Teos’ta Dionysos’un izinde

Ahmet Uhri arkeolog. 9 Eylül Üniversitesinde görev yapıyor. Özellikle yeme-içme kültürü üzerine çalışmaları, bu konuda kitap ve makaleleri var. Aynı zamanda, pek sürekli olamayan dergimizin sürekli yazarı. Uhri yazar olduğu kadar bir anlatıcı da. Keyifli arkeoloji sohbetlerinin aranan adamı, tatlı dilli bir arkeolog desek yeridir. Geçtiğimiz günlerde Teos Kültür Sanat Derneği’nin düzenlediği etkinlikte Teos antik kentini ve şarap tanrısı Dionysos adına yapılmış tapınağı anlattı. Ardından binlerce yıllık bir geleneğin devamı olarak, Seferihisar’da üretilen bir yerel şarabı tattık ve Uhri’den şarabın tarihi üzerine bir sunum dinledik. Gelemeyenler için, şarabın tadını anlatmak…

okumaya devam

İlk Samuray

Bir süre önce Veysel Eryürek’in yazdığı öyküler güzel vesileler sonucunda elime ulaştığında bulduğum ilk fırsatta okuma ayrıcalığım oldu. Okuduklarımdan çok etkilenmiştim ve öykülerin kitap haline gelmesi ve okurlarla buluşması konusundaki görüşlerimi kendisiyle defaatle paylaştım. Zaman geçti ve ne mutlu ki ortaya “Öteki olmanın dayanılmaz senfonisi İlk Samuray” çıktı. Arkeoloji eğitimi almış bir insanın ince ve hassas dokunuşlarıyla ortaya çıkardığı bu kitap aynı zamanda yazarın başta kendi varlığı ve insan bilinci üzerinde yapılan kazı çalışmalarının da somut ve başarılı bir sonucudur. Kitabın yedinci sayfasında yazan ithaf cümlesi, sanırım kitabın okunmaya değer…

okumaya devam