Keçenin ressamı Ayfer Güleç

Seferihisar’a Ürkmez üzerinden gelirken Doğanbey’i geçtikten sonra eski Doğanbey Köyü’ne sapan bir yol görürsünüz.Tepede, şimdilerde 50-60 hanenin yaşadığı eski bir Rum köyüdür. Eski taş evleri, değirmeni, serin havası, tepeden denize bakan manzarası, hepsi güzeldir ama bir de, başka yerde olmayan bir şey vardır bu köyde. Keçe yapımındaki ustalığıyla Somut Olmayan Kültürel Miras taşıyıcısı unvanına layık görülmüş, UNESCO’nun Yaşayan İnsan Hazineleri Listesi’ne aday gösterilmiş Ayfer Güleç ve keçe atölyesi… Kendi deyimiyle “delinin pösteki saydığı gibi kılları sayan” biri. Saymakla bitmiyor işi, aşkla dövüyor keçeyi: “Keçeyi önce okşamak, hassas davranmak zorundasın. Çocuk…

okumaya devam

Gödence Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Özcan Kokulu ile söyleşi: Zeytinyağının üç bin yıllık vatanı

  Gödence İzmir’in en güzel köylerinden biri. İzmir’in akciğeri olan Kızıldağlar’a yerleşmiş, göz alabildiğince uzanan kızılçam ormanlarına tepeden bakıyor. Küçük bir köy, nüfusu üç yüz civarında. Köye girer girmez, belki de görebileceğiniz en güzel mor salkımlarla karşılaşıyorsunuz. Köyün meydanı Necati Cumalı’nın ismini taşıyor, resmî olarak değiştirilmiş olsa da hâlâ böyle anılıyor. Kahvesiz köy meydanı olmaz, soldakine oturursanız meydanın serinliği eşliğinde kahvenizi yudumlayarak köyün yerlileriyle kaynaşmanız, sağdakine oturursanız arka taraftaki terasında eşsiz manzaranın tadını çıkarmanız mümkün. İster Seferihisar’ın içinden, ister İzmir’den gelirken Bademler kavşağından yukarı doğru tırmanarak çıkabilirsiniz Gödence’ye. Daha etraflı…

okumaya devam

Taşa can veren bir ermiş: Cahit Koççoban

Kapısını açıp içeriye baktığınız anda, size destursuz giremeyeceğinizi hissettiren mekânlar vardır. Kendi havası, kokusu, ruhu olan mekânlar. Şöyle derin bir nefes çekip içeri adım attığınızda ise bir parçası olursunuz birdenbire. Mekân sizi kendine katmıştır. Size düşen kendinizi bırakmaktır.   Heykeltıraş Cahit Koççoban’ın, Seferihisar’ın Cahit hocasının atölyesindeyiz. Duvarlarda rölyefler, karakalem çizimler, taslaklar, eski fotoğraflar; sağlı sollu heykeller, maketler. Köşede, şömine desem çok süslü kaçar, derme çatma bir ocak. Tahta sıralara ilişip sohbet ediyoruz. Kendisiyle daha önce tanışmış olmalısınız. Sivas’ın Banaz köyünde sazını göğe uzatmış Pir Sultan Abdal anıtını bilmiyorsanız eğer, İzmir’den…

okumaya devam

Tiyatro: Bir Meşrutiyet Faciası ya da Gündüzlerimiz – 10 Şubat Cumartesi

Memleketin kutsal bilgi kaynağı Ekşisözlük’te “bu sene İstanbul’da izleyeceğiniz en yaratıcı oyun, gidin izleyin, biraz beyniniz açılsın.” ve “oldukça değişik bir kafanın ürünü tiyatro oyunu. gidip görülesi. oyunun yazarı ve oyuncularından biri olan (bkz: volkan çıkıntoğlu) umut vaat ediyor.” gibi merak gıdıklayan notlarla anlatılan tiyatro oyunu “Bir Meşrutiyet Faciası ya da Gündüzlerimiz”, Seferihisar’da. Seyyar Sahne’nin sergilediği oyun ilk defa Mart 2017’de sahne almış. Yanılmıyorsam en son Aralık ayında Kadıköy Moda Sahnesi’nde, izleyenlerin yalancısıyım, kapalı gişe oynanmış. 10 Şubat Cumartesi saat 20:00’de ise Seferihisar Kültür Merkezi Çağan Irmak Salonu’nda sergilenecek. Hadi…

okumaya devam

Sinemayla, unuttuklarımızı hatırlayacağız – 11 Şubat Pazar

Teos Kültür Sanat Derneği’nin düzenlediği Bellek Sineması etkinliğinin birincisinde, İzmirli sekiz yönetmenin sekiz kısa filmiyle geçmişe nostaljik bir yolculuk yapma şansınız olacak. Akkum Koyu’ndaki Teos Yazarevi Araştırma ve Uygulama Merkezi’ndeki etkinlikte gösterimler 13:30’da başlayacak, ardından yönetmenlerin katılımıyla toplu bir söyleşi gerçekleşecek. Etkinlik için İzmir’den de servis kalkıyor, İzmir’den katılacak dostlarımızın saat 12:00’de Atatürk Kültür Merkezi’nde olmaları gerekiyor. Gösterilecek kısa filmler ve yönetmenler şöyle: Asiaminör… Yeniden / Tahsin İşbilen Dönüş / Nesli özalp Tuncer İzmir Deniz Çocukları / Başel Meseri-Nihan Şengül Çekirdek ve Makara / Tayfun Belet Yıldız Sineması / Özgür…

okumaya devam