Biz memurlar,Saat dokuzda, saat on ikide, saat beşte,Biz bizeyizdir caddelerde.Böyle yazmış yazımızı Ulu Tanrı;Ya paydos zilini bekleriz,Ya aybaşını. Orhan Veli ISigorta kapsamındaki her hastanede olduğu gibi Başkent Hastanesi’nin bekleme salonları da hıncahınç hasta ve yakınlarıyla doluydu. Memur Glotkin ve eşi Gülizaranım muayenehaneye yakın pencerenin önünde buldukları bir sandalyeyi sırt sırta oturarak paylaşmışlardı. Bu görüntü hastane içinde o kadar yaygındı ki duruma aşina olmayan biri, gördüğünün çok farklı bir performans sanatı icrası olduğu fikrine kapılıp korkunç bir dehlizi andıran hastaneye hayranlık duyabilirdi.Memur Glotkin, yoksul bir ailenin çocuğu…
okumaya devam