“İşlemediğim bir insan derisi kaldı, her şeyi işledim, yılan, çıyan ne varsa… Bazen İstanbul’da fabrikacılarla, ustalarla bir araya geliyoruz. Zig deri işleyeni var, kösele işleyeni, kürk işleyeni. Bana soruyorlar, sen ne yapıyorsun? Hepsini yapıyorum. Onların makineyle yaptığını ellerimle, kollarımla…”Böyle söylüyor İsmail Usta, Anadolu’nun son karatabağı, iki bin yıllık bir zanaatı bugüne taşıyan, adını Bergama’dan alan parşömeni üreten İsmail Araç. İsmail Ustayla karşılaşmamız aslında hoş bir sürpriz oldu. Bergama’ya, onun çıraklığını yaparak parşömen yapımını öğrenen ve bu zanaatı geleceğe taşımaya çalışan Nesrin Ermiş’le tanışmaya gelmiştik. Ustanın yakın zamanda bir kalp rahatsızlığı…
okumaya devam