Hele bir de içinize işlemeye başladıysa, permakültür size neler yaptırmaz… Evinizdeki sifonun haznesinin içine pet şişe koydurarak küçülttürür; evinizin yönüne göre önünüzden geçen güneşle neler yapabilirsiniz diye kafa patlatırken bulursunuz kendinizi. Yağmurdan su hasadı yaptırtır; çöpe atılan organik çöpleri “bu solucana, bu bokaşiye, bu sokaktaki tek bıyık kediye” diye ayırtır. Zenginlik ya da büyük yok oluş20’li yaşlarımda aklımı duş alırken ayaklarımdan akan köpüklü suya takmıştım. Şehrin tonlarca atık suyu büyük beton borularla denize akardı. Sanki suyu birileri sürekli üretiyormuş gibi, faturası ödendiği müddetçe ben temizdim, her şey yolundaydı. Sanayileşmeden ve…
okumaya devamKategori: Yazanlar
Tarladan sofraya: Topluluk destekli tarım
Topluluk destekli tarım grupları aracılara giden değerin çiftçiler ve tüketiciler arasında bölüştürülerek çiftçilerin daha çok kazanmasını, tüketicilerin de eşdeğer ürünleri daha ucuza almasına yol açar. Bu bir dayanışma ekonomisidir. Kırılmış olan sosyal bağları kurar. Ürünlerin büyük ölçüde zincir mağazalarda satıldığı bir sistemle karşı karşıyayız. Tüketici aldığı ürünün nasıl üretildiği bilgisine sahip değil. Zincir marketler ve gıda şirketleri için bu ürünlerin en ucuza alınması ve satıldığında en yüksek kâr getirmesi tek ilkedir. Marketlerde gördüğünüz elma, üzüm yakından değil, büyük miktarlarda yakıt harcanarak Şili’den getirilebilmektedir. Daha çok fosil yakıt kullanılmakta, tüketiciler zincir…
okumaya devamÜzümün ve şarabın kısa tarihi
Üzümün bir anavatanından söz etmek gerekirse, burası eskiden düşünüldüğü gibi Hazar Denizi ile Karadeniz arası ya da nokta atışla Gürcistan değil kuzey yarımkürenin değişik yerlerindeki ılıman iklim kuşağı olabilir. Hatta bu konuda yeni bir genetik çalışma üzümün anavatanın bir Citta Slow kenti olan Erzurum Uzundere olabileceğini ileri sürmekte. İnsanlık tarihi kadar eski, mitolojilere ve din kitaplarına girecek derecede insanoğlu için önemli bir ürün olan üzüm ve üzümgillerin tarihini günümüzden neredeyse 9000 yıl öncesine hatta daha da geriye götürmek olasıdır. Zira daha jeolojik zamanlarda Vitaceae ailesine ait yabani türlerin ortaya çıkmış…
okumaya devam4 teker yerine haydi bisiklete
Bu sayıda biraz kendimden ve bisiklet maceramdan bahsedip devamında herkesi bisikletli ulaşıma davet eden güney İzmir ve çevresinde aktif birkaç güzel oluşumu tanıtmak istiyorum. İzmir, Bornova doğumluyum ve spora 4 yaşımda jimnastik ile başladım, yıllar içinde farklı disiplinlerde gösteri ve yarışmalarda yer aldım. 2002 itibariyle Seferihisar’da ikamet etmeye başladım ve 2007 senesinden beri, iki tekerle gelen özgürlüğün yayılması ve bisikletli ulaşımın gelişmesi amacıyla motorlu araç veya bisiklet yollarında, kaldırımlarda ve deniz kenarında, dağ köyleri ve keçi patikalarında bisiklet sürerek, karşılaştığım herkese bir misyoner edasıyla bisikleti övdüm. Ortaokul yıllarımda ailemin verdiği…
okumaya devamTeknoloji çağında çocuk gelişimi
Ailenizle güzel bir tatil yolculuğu planladınız. Size iyi gelecek güzel bir müzik listesi ve yolculukta çocuklarla oynayabileceğiniz oyunları yanınıza aldınız. Yola çıktıktan 10-15 dakika sonra, dikiz aynasından baktığınızda, herkesin kendisini telefona ya da tabletine kaptırdığını görüyorsunuz. Sorduğunuz sorular karşısında ise cevapsız kalıyorlar. Böyle bir anda hem kendinize hem onlara öfkelenseniz bile ilk tepkiniz çocuklara oluyor. “5 dakika daha, oyunum bitmek üzere.” diyen çocuğunuzla göz teması kuramıyorsunuz. Planladığınız yolculukta tatsızlıklar oluşmaya başlıyor. Bu gerginlik sonrası telefon ya da tabletler ortadan kalksa da hayal ettiğiniz keyifli yolculuk artık hayal oluyor. Bir yerden…
okumaya devamTıbbi aromatik bitkiler ve ‘iyi yaşam’
Sağlıklı ve sürdürülebilir bir dünya ve yaşamın her geçen gün daha da önem kazanmaya başladığı dünyamızda “iyi yaşam” teması öne çıkmaktadır. İyi yaşamla anlatılmak istenen daha sağlıklı, daha güzel, daha uzun yaşam… Bu kapsamda da doğal ve bitkisel beslenme karşımıza çıkıyor. Bitkiler sürdürülebilir yaşam için gerekli olan oksijeni ve besini sağlar ve sağlığımızı korur. İnsan yaşamının başlamasıyla birlikte bitkilerin tedavi amaçlı kullanımı başlamıştır. İlk günden itibaren bitkilerin tedavi edici gücünden “iyi yaşam” için yararlanılmıştır. Günümüz modern tıbbında kullanılan pek çok ilaç da bitkilerden elde edilmektedir.Ülkemizdeki bitkisel zenginlik üç fitocoğrafik bölgenin…
okumaya devamEgeli şair Sappho ve dünyası
Sappho duygusal olmayan, mantıklı ve eril antik dünyaya bir alternatif olmuştur. O kadının sesidir, onun şiirlerinde yaşamın ve doğanın güzelliği, kaygısı, heyecanı ve belirsizliğini anlamaya çalışan insanlar ile kadınsı, duygusal ve kişisel bir dünya buluruz. Bu gece Ay battı, sonra yıldızlar;Gece yarılandı,Zaman geçiyorBense yapayalnızım yatağımda(Çeviri: Cevat Çapan) 2004 yılında Mısır’da MÖ 3. yüzyıla ait bir mumyaya sarılı papirüste bir şiir bulundu, Sappho’nun şiiriydi. Hani Platon’un 10. muse (esin perisi) kabul ettiği, MÖ 7. yüzyılın sonları ile 6. yüzyılın başlarında Lesbos’ta, bizim bildiğimiz adıyla Midilli’de yaşamış lirik şair. Sappho erkek egemen…
okumaya devamSakin Adam güncesi -5
Merhaba sevgili okur. Uzun zaman oldu görüşmeyeli. Mevsimler, sevgililer, başkanlar, ideolojiler hatta çarşıdaki tek yönler bile değişti, bizim sakin şehir sevdamız değişmedi. Her şeyin akıl almaz bir süratle değişip dönüştüğü bu güzide çağda istikrarını bozmadan seyir eden yegane şey hava durumu. Havanın durumu hiç iyi değil sevgili okur. Hava kendinde değil. Ne yedirip içirdik biz bu havaya bilmiyorum ama sonumuzun hayırlı bir yere gitmediği aşikâr. Empati sınırlarımızı zorlayan Adanalı kardeşlerimizin güneşe karşı tavırları dahi sempatik gelmeye başladı. Hal böyle olunca Sakin Kentimin insanları da sıcaktan gerginleşti, aksileşti. Sıcaktan bunalan halk,…
okumaya devamİpek Yolu’nda bir yer: Mudurnu
“Kocaeli-Adapazarı-Düzce hattını takip eden Kuvay-i İnzibatiye Ordusu’nun hedefi Ankara’da kurulan yeni meclisi ortadan kaldırmaktır. Ellerinde Şeyhülislam’ın fetvası olduğu için her geçtikleri yerleşim yerlerinde sayıları daha da artar. Fakat Mudurnu’ya geldiklerinde Kuvay-i Milliye milisleri isyancılara geçit vermez. Mudurnu, Kuvay-i Milliye’nin kalesidir. Anadolu toprakları işgal edilmeye başlandığı tarihlerde Redd-i İlhak Cemiyeti’nin kurulup işgallere karşı tepkisini gösteren kasabadır. Ankara’ya giden yolda isyancıları durdurarak Millet Meclisi’nin Kayseri’ye taşınmasını önleyen kasabadır. Mudurnu’nun göstermiş olduğu bu kahramanlıklardan dolayı Mustafa Kemal Atatürk tarafından teşekkür telgrafı yollanmıştır.”Bu kısa tarihsel girişin ardından size Mudurnu’yu anlatmaya başlayabilirim.İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’na…
okumaya devamDeniz Ülkesi
“Neden yeterince denizci bir ulus değiliz? Nerelerde hata yapıyoruz?” sorularının cevabı da aslında basittir. Bu sorunda kişilerin günahı yok denecek kadar azdır. Denizle bir hobi ile uğraşmak bile büyük masraflar doğururken, geçimini zar zor sağlayan kitlelerden bunu bireysel olarak başarmasını beklemek oldukça haksızlık olur. “O çocuk ben çocuk, memleketimiz,O deniz ülkesiydi,Sevdalı değil karasevdalıydıkBen ve Annabel Lee;Göklerde uçan melekler bileKıskanırdı bizi.” Giresun’da ki evimizde babamın kitapları arasında bir defter sayfasına yazılmış olarak bulduğum bu şiiri okuduğumda sanırım 8-9 yaşlarındaydım. İtiraf etmeliyim ki okuduğumda şiirin bütününde görülen hüznü ve acıyı hiç anlamamıştım.…
okumaya devam