Seferihisar Belediyesi’nin Seferihisar’da yetişen satsuma cinsi mandalinayı coğrafi işaretle tescil ettirmek üzere 2013 yılında yaptığı başvuru nihayet meyvelerini verecek. Coğrafi işaretleme sürecinin geçen yıl kesinleşmesinin ve bu yıl Temmuz ayında Tescil Belgesinin hazırlanıp Belediye’ye teslim edilmesinin ardından, mandalina bu sezon “Seferihisar Mandalinası” adıyla pazara çıkacak. Tescil belgesinde Seferihisar Mandalinası şöyle tanımlanıyor: Ürünün Tanımı ve Ayırt Edici Özellikleri:“İzmir ilinin Seferihisar ilçesinde mandalina tarımı 1953 yılında 600 adet Satsuma mandalinası dikilmesiyle başlamıştır. Seferihisar’da diğer yörelere nazaran kıyıdan uzaklaşıldığında yükselti hızla artmadığından mandalina yetiştiriciliğine yönelik daha geniş bir alan bulunur ve denize nispeten…
okumaya devamKategori: Sayı 6
Yaşamın her alanında birlikte, dayanışmayla: Ortak Yaşam Ekososyal Kooperatifi
Seferi Keçi’nin geçen sayısında “büyük dertlere küçük çareler” başlığıyla, piyasanın zorluklarına rağmen sürdürülebilir bir tarımsal üretim, sağlıklı gıdaya erişim, adil bir istihdam ve eğitim gibi yaşamsal dertler karşısında bizim gibi sıradan insanların el birliğiyle ürettiği “küçük” çarelere yer vermiştik. Selçuk’ta EFEST’te hiç aklımızda yokken özgün bir örnekle tanıştık. Ortak Yaşam Ekososyal Kooperatifi. Her derde çare olma iddiasıyla yola çıkan bu kooperatifi, yöneticisi Hakan Çalışkan’dan dinledik. Önce kendinizi tanıtır mısınız?– Ben, Hakan Çalışkan; iletişim mezunu bir basın-yayın-iletişim emekçisiyim. 2019 Haziran’da Ortak Yaşam Kooperatifi’nin 15’inci Genel Kurulu’nda 4 yıllık dönem için yönetim…
okumaya devamTaşrada öğrenci olmak… ‘Seferihisar bize, biz Seferihisar’a alışıyoruz’
Seferihisar’da üniversite öğrencileri giderek daha fazla göze çarpıyor. “Aaa, burada üniversite mi varmış?” diyen Seferihisarlılar’a da daha az rastlanıyor artık. Öğrencilerin sayısı arttı, bölümlerin 4 yıllık olmasıyla daha bir Seferihisarlı olmaya başladılar. Biz de Dokuz Eylül Üniversitesi Fevziye Hepkon Sosyal Bilimler MYO öğrencisi üç gençle buluştuk, Seferihisar’da üniversite öğrencisi olmak nasıl bir şey, nasıl sorunlar yaşıyorlar, bunları konuştuk. Ayşe Yıldırım Ayvalık’tan gelmiş Seferihisar’a. Turizm İşletmeciliği Bölümü’nde üçüncü sınıfta okuyor. Nida Sarıca Konya’dan, Anıl Böbeş ise Bursa’dan gelmiş. İkisi de Uluslararası Ticaret Bölümü üçüncü sınıf öğrencisi ve ev arkadaşı. – Önce…
okumaya devamPermakültür: Yaşamı yeniden tasarlamak
Hele bir de içinize işlemeye başladıysa, permakültür size neler yaptırmaz… Evinizdeki sifonun haznesinin içine pet şişe koydurarak küçülttürür; evinizin yönüne göre önünüzden geçen güneşle neler yapabilirsiniz diye kafa patlatırken bulursunuz kendinizi. Yağmurdan su hasadı yaptırtır; çöpe atılan organik çöpleri “bu solucana, bu bokaşiye, bu sokaktaki tek bıyık kediye” diye ayırtır. Zenginlik ya da büyük yok oluş20’li yaşlarımda aklımı duş alırken ayaklarımdan akan köpüklü suya takmıştım. Şehrin tonlarca atık suyu büyük beton borularla denize akardı. Sanki suyu birileri sürekli üretiyormuş gibi, faturası ödendiği müddetçe ben temizdim, her şey yolundaydı. Sanayileşmeden ve…
okumaya devam‘Köy Akademileri çocuklara iyi geldi’
Köy Akademileri’nde eğitim gören Gökçealanlı çocuklar Şenlik’te sahne almak için heyecanla son hazırlıklarını yapıyorken biz de eğitmenleri Selçuk Belediyesi Tiyatro Sorumlusu Gülhan Ayhan Kocaoğlu’yla ayaküstü bir söyleşi gerçekleştirdik. – Çocuklar çok heyecanlı görünüyor, ne sürpriz hazırladınız bize Köy Akademileri olarak?– Şenlik kapsamında küçük bir gösteri yapacağız öğrencilerimizle. – Nedir bu Köy Akademileri?– Belediye Başkanımız Filiz Hanım’ın “5 hedef 50 proje” çalışmalarından bir tanesi Köy Akademileri. Köylere, öncelikle de çocuklara ve kadınlara çok yönlü bir eğitim götürmeyi amaçlıyor. Biz Köy Akademilerini yaz boyunca Selçuk’un beş mahallesinde gerçekleştirdik. Bu mahalleler eskiden köydü,…
okumaya devam‘Şenlik ve festivallerle Selçuk’un tarım ürünlerini tanıtıyor, küçük üreticiye destek oluyoruz’
Gökçealan’da “Şerefine Salkım Hanım Şenliği’nde tanıdık bir yüze, önceki dönemde Seferihisar Belediyesi’nde Tarımsal Hizmetler Müdürü olarak görev yapan Şerafettin Budak’a rastladık. Budak şimdi Selçuk Belediye Başkan Yardımcısı. Kendisine tarım ürünleri üzerinden düzenlenen şenliklerin üreticiye faydasını sorduk: – Şen Şeftali Şenliği yaptınız. Ardından Şerefine Salkım Hanım Üzüm Şenliği. Bu şenliklerden beklentiniz ne?– Bu festivaller ve şenlikler özellikle tarımsal ürünlerin tanıtılması, böylelikler ürünlerin pazarda gördüğü değerin artırılması amacıyla yapılıyor. Ayrıca günübirlik de olsa küçük üretici için bir pazar oluşturarak ekonomisine katkı sağlıyor. Bir günlük deyip geçmeyin, bu ciddi bir katkı gerçekten. Öyle…
okumaya devamHız ve yavaşlık orantısında sürdürülebilir kalkınma
Açlık, yoksulluk, toplumsal cinsiyet, iklim, sağlıklı tüketim ve üretim, temiz su kaynakları, istihdam, eğitim ve refahın içerisinde bulunduğu toplam 17 sürdürülebilir kalkınma hedefi bütünlüklü bir yeni alternatifi beraberinde getirmektedir.
okumaya devamFoça’nın Çöpsüz Bakkal’ı
Foça’nın Bağarası köyünde beş kadın bir araya gelmiş, değişik bir iş yapmışlar: Çöpsüz Bakkal. Üzümün çöpsüzünü biliyoruz da bakkalın çöpsüzü nasıl oluyor, kurucularından Menekşe Onukar’a sorduk.
okumaya devamRengârenk bebekler Seferihisar’dan dünyanın dört yanına
Bu sayıda yayınlamak için taşrada kadın üreticilerin özgün girişimlerinden örnekler düşünürken fark ettim ki en yakınımdaki insanı görmemişim. Suzan Yılmaz, kendisi eşim olur, Seferihisar’a yerleştikten sonra bir uğraş olarak yapmaya başladığı bez bebekleri “Pia Bebekevi” adıyla markalaştırdı. Pazar günleri Sığacık’taki üretici pazarında açtığı tezgâhta ürünlerini satışa sunmakla başladı. Geliştirip daha geniş bir yelpazeye yaydığı ürünlerini, şimdi internet üzerinden Türkiye’nin dört yanındaki meraklılarına ulaştırıyor, yurtdışına satışını gerçekleştiriyor ve Seferihisar’da açtığımız küçük dükkânda sergiliyor. El emeğiyle ayakta durmakla kalmayıp evimizin direği olan, biraz da bu sayede taşrada dergi çıkarmak gibi fantastik işlerle…
okumaya devamTarladan sofraya: Topluluk destekli tarım
Topluluk destekli tarım grupları aracılara giden değerin çiftçiler ve tüketiciler arasında bölüştürülerek çiftçilerin daha çok kazanmasını, tüketicilerin de eşdeğer ürünleri daha ucuza almasına yol açar. Bu bir dayanışma ekonomisidir. Kırılmış olan sosyal bağları kurar. Ürünlerin büyük ölçüde zincir mağazalarda satıldığı bir sistemle karşı karşıyayız. Tüketici aldığı ürünün nasıl üretildiği bilgisine sahip değil. Zincir marketler ve gıda şirketleri için bu ürünlerin en ucuza alınması ve satıldığında en yüksek kâr getirmesi tek ilkedir. Marketlerde gördüğünüz elma, üzüm yakından değil, büyük miktarlarda yakıt harcanarak Şili’den getirilebilmektedir. Daha çok fosil yakıt kullanılmakta, tüketiciler zincir…
okumaya devam