Hangi yaşta olduğun çok önemli değildir, kıçını koyunca o tahtaya, tutunca yandaki ipleri, çocukluğuna ışınlanırsın. Geri geri giderken yüreğin ağzına gelir, saçların yüzüne, öne doğru giderken kocaman gülersin istemsizce. Yüzüne vuran rüzgâr ne gam bırakır yüreğinde ne keder. Ne varsa cebinde eteğinde dökülür sarı toprağa, her yer çimen de olsa onun altı sararmıştır git gelin yarattığı devinimle. Sevemedim bir türlü şimdinin çocuk parklarını, demir ve plastikten hayal kurulmaz dedim hep. İllaki ağaç illaki ip. Çocukluğunu anlat deseler salıncak derim. Çünkü bir tek orada kovalamaz akrep ile yelkovan birbirini. O salıncak…
okumaya devam