(Olea prima omnium arborum est…) Zeytin bütün ağaçların ilki de zeytin denilince esas olarak alfabenin son harfinden yola çıkmak gerek. Zira bu son harfin zeytinle ve onun ölümsüzlüğüyle olan bağlantısı bu sonluluğu sonsuzluğa, ölümsüzlüğe çevirmekte kültür tarihi içinde. Bazı alfabelerin son harflerinin belki de böyle bir kaderi var. Yunancada alfabenin son harfi olan ‘Z/Zeta’ hem ölümsüzlük simgesidir hem de zeytini simgeler. Vassilis Vassilikos’un “Z/Ölümsüz” adlı romanını anımsayın lütfen. Costa Gavras tarafından 1969 yılında filme de çekilen bu roman, faşistlerce öldürülen bir komünist milletvekili üzerinden Yunanistan derin devletini sorgulayan savcı üzerinedir.…
okumaya devamYazar: Ahmet Uhri
Üzümün ve şarabın kısa tarihi
Üzümün bir anavatanından söz etmek gerekirse, burası eskiden düşünüldüğü gibi Hazar Denizi ile Karadeniz arası ya da nokta atışla Gürcistan değil kuzey yarımkürenin değişik yerlerindeki ılıman iklim kuşağı olabilir. Hatta bu konuda yeni bir genetik çalışma üzümün anavatanın bir Citta Slow kenti olan Erzurum Uzundere olabileceğini ileri sürmekte. İnsanlık tarihi kadar eski, mitolojilere ve din kitaplarına girecek derecede insanoğlu için önemli bir ürün olan üzüm ve üzümgillerin tarihini günümüzden neredeyse 9000 yıl öncesine hatta daha da geriye götürmek olasıdır. Zira daha jeolojik zamanlarda Vitaceae ailesine ait yabani türlerin ortaya çıkmış…
okumaya devamAhmet Uhri’yle Teos’ta Dionysos’un izinde
Ahmet Uhri arkeolog. 9 Eylül Üniversitesinde görev yapıyor. Özellikle yeme-içme kültürü üzerine çalışmaları, bu konuda kitap ve makaleleri var. Aynı zamanda, pek sürekli olamayan dergimizin sürekli yazarı. Uhri yazar olduğu kadar bir anlatıcı da. Keyifli arkeoloji sohbetlerinin aranan adamı, tatlı dilli bir arkeolog desek yeridir. Geçtiğimiz günlerde Teos Kültür Sanat Derneği’nin düzenlediği etkinlikte Teos antik kentini ve şarap tanrısı Dionysos adına yapılmış tapınağı anlattı. Ardından binlerce yıllık bir geleneğin devamı olarak, Seferihisar’da üretilen bir yerel şarabı tattık ve Uhri’den şarabın tarihi üzerine bir sunum dinledik. Gelemeyenler için, şarabın tadını anlatmak…
okumaya devamUygarlık buğdayla başladı
Yaklaşık 14.000 yıl önce Güneydoğu Anadolu’da Urfa civarında başlayan insanla buğdayın aşkı, insanı yerleşik yaşama geçirmiş, tarıma başlatmış ve çok uzun bir süre yayılmadan aynı bölgede kalan bu ikili, yani insan ve buğday, bundan sonra iyice ayrılmaz olmuşlardır. Buğday, hızla yeni yaşam alışkanlıkları geliştirir. Charles Darwin “Petrole sahip olan, devletlere sahip olur; gıdaya sahip olan halklara.” Bu sözün 1974 yılında o dönemin ABD dışişleri bakanı olan Henry A. Kissinger tarafından söylendiği iddia edilir. Elbette gıda kaynakları içinde de birinci sırada gelen buğday bu sözü doğrularcasına insanlık tarihinin biçimlenmesinde önemli rol oynamıştır.…
okumaya devamPeynirin ve ‘armola’nın kültürel yolculuğu
Sadece Seferihisar’da üretilen bu süt ürünü, aslında geleneksel bir değerlendirme yöntemi. Elinde azar azar kalmış peynir, yoğurt, çökelek, tereyağı vb. ürünleri bir deri tulum içerisinde karıştırıp yeniden fermente eden Seferihisar köylüsü, ortaya yeni bir ürün çıkarmış: Armola. Ekmek ve şarap kadar evrensel ve bir o kadar da eski bir besin maddesi olan peyniri ve diğer süt ürünlerini ilk kimlerin, nerede yaptığı konusunda, elde kesin bilgiler yok. Bununla birlikte, Anadolu’nun ilk neolitik sütçülerinin bu ürünleri ürettikleri akla yakın bir tahmin gibi gözüküyor. Ancak bu türden bir üretim olsa bile bu…
okumaya devam