19 Şubat Cumartesi günü saat 18:00’de, perdesiz gitarda Umut özensoy ve vokal Kemal Onur Tuzlacı, Ürkmez’de Sahne Müştemilat’ta müzikseverlere bir dinleti sunacaklar. :
okumaya devamYazar: Seferi Keçi
Katılımcı bir yerel yönetim için Kent Konseyi: Seferihisar için hep birlikte…
Bizim kafamızdaki Cittaslow kenti Seferihisar ile şu anki reel Seferihisar’ı yan yana koyduğumuzda, arada ciddi bir mesafe olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla bu mesafeyi nasıl kapatacağımızın, burada üzerimize düşen rolü nasıl oynayabileceğimizin hesaplarını yapıyoruz. Çağdaş, Cittaslow kriterlerini gerçekten sindirerek hayata geçiren bir Seferihisar için elimizden gelen yapmaya gayret edeceğiz, amacımız bu. Türkiye’de Kent konseyleri, demokratik ve katılımcı bir yönetişim anlayışı için halkın sivil toplum örgütleri aracılığıyla yerel yönetime katılımını öngören Birleşmiş Milletler Yerel Gündem 21 planının bir parçası olarak gündeme geldi. Belediye Kanunu ile yasal bir tanıma kavuşturuldu. Buna göre kent konseyleri,…
okumaya devamİlkay Akkaya ile söyleşi: ‘Seferihisar’da aradığımdan fazlasını buldum’
“Doymak bilmiyor insanlar artık. Benciller, hep başkalarından daha iyi durumda olmak için çabalıyorlar. Yaşadıkları şartları birlikte düzeltip hep beraber daha iyi yaşamak için değil.” Seferihisar’da bir dağ başında, İlkay Akkaya’nın evindeyiz. Kendisini tanıyorsunuz. Grup Yorum’la başlayıp Grup Kızılırmak’la ve ardından solo çalışmalarıyla devam eden müzik hayatı, hep mücadele içinde, konserlerde, dayanışma gecelerinde, grevlerde, mitinglerde, büyük kalabalıklarla birlikte türküler söyleyerek geçti; öyle devam ediyor. Akkaya, yaklaşık yedi yıldır Seferihisar’a gelip gidiyor, iki yıldır da sürekli burada yaşıyor. Küçük bir tepe üstünde, eşi Zeynel abiyle birlikte kaldığı, kendisi gibi sade, gösterişten…
okumaya devamTunç Soyer’e yavaşlık ve kalkınmayı sorduk: ‘Başarmamız gereken: Küçük üreticiye ve kıra dayanan, doğayla uyumlu bir kalkınma’
Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer ile söyleşi: Köklerine sahip çıkmak ve onları korumak, orada saplanıp kalmak anlamına gelmiyor. Aksine sağlıklı bir gelişmenin ve ilerlemenin yolu buradan geçiyor. Köklerini koruyarak, buradan güç alarak… Ben köyü ve küçük üreticiyi koruyan bir kalkınmadan, ilerlemeden bunu anlıyorum. -Seferihisar Belediyesi’nin küçük üreticinin desteklenmesine özel bir önem verdiğini biliyoruz. Sistemin büyük ölçekli üretim üzerine kurulduğunu düşünürsek, dünyanın tersine mi gidiyorsunuz? – Aslında pek öyle değil. Şuradan başlayalım. Kapitalist üretim ilişkileri sanayi devriminden sonra hız ve büyüklük fetişleri ile beslenerek büyümüş, bunu görüyoruz. Sanayide, tarımda, turizmde…
okumaya devam‘Köylü ürettiğini satarak mutlu olsun, tüketici aldığı üründen mutlu olsun, bizim derdimiz bu’
Seferihisar Belediyesi Tarımsal Hizmetler Sorumlusu Şevket Meriç ile söyleşi: “Tarımsal üretimin yerel ve belki daha fazla genel etkenlerden dolayı hak ettiği maddi karşılığı bulamaması, insanların ürettikleriyle geçinememesi… Bu Türkiye’nin en büyük sorunlarından biri. Seferihisar’da üreticiye verilen bu tür destekler sayesinde insanlar köylerinde kazandıklarıyla geçimlerini sağlayabiliyorlar.” Yıllardır bütün ülke tarımda kötüye gidişi tartışıyorken, bazı illerimizde son on yılda kırsal nüfus üçte bir, dörtte bir oranında azalmışken, Seferihisar tarım odaklı bir yerel kalkınma yönünde adımlara sahne oluyor. Elbette sorunları bitmiş değil, ama Seferihisarlı çiftçiler, Belediye’nin önayak olduğu girişimlerle, ekonomik ve fiziksel…
okumaya devamNeptün Soyer’le kadın emeği ve elbirliği üzerine
Kimle konuşsanız aynı şeyi anlatır; bundan çok değil on sene önce Seferihisar’ın merkezinden bir kadının geçmesi büyük olaymış. Nerede öyle şimdiki gibi rahat rahat gezmeler, erkeklerin arasında kahvelere oturmalar… Seferihisarlı kadınlar minibüse binmek için bile merkezin etrafından dolanıp daha gözden ırak duraklara giderlermiş. Merkezden geçmek ya da geçmemek bir simge aslında. İnsanlığın bir yarısının baskı altında tutulduğunun; toplumun bir ferdi olarak aslında doğuştan sahip olduğu hakkın, üstelik evdeki, tarladaki görünmez kılınan emeğiyle her gün yeniden ve yeniden kazandığı, toplumsal yaşamda rol ve söz sahibi olma hakkının elinden alındığının bir göstergesi.…
okumaya devamSeferihisar’dan kadın bisikletçiler anlatıyor…
Çocuklarımdan sonra bisiklet… Yazan: Aysel Memen __________________________ 1966 Konya-Ereğli doğumluyum. İki erkek evlat annesiyim. Emekliyim. Bisiklet maceram ve tutkum annemin ablama aldığı ve dört kardeşimin de bisiklete binmeyi öğrendiği mavi renkli dolma tekerlekli bisiklete dayanıyor. Bu tutku, Ereğli’de işe bisikletle gidip gelen ilk kadın olarak devam etti. 2013 yılında Seferihisar’a tayin oldum ve Doğa Sanat Felsefe Derneği’nde Ahmet Nail arkadaşımla tanıştım. Onun bisiklet tutkusu benim içimdeki özlemi ve tutkuyu yeniden ortaya çıkardı. Ahmet Nail’in öncülüğü ve desteğiyle üç arkadaş bisiklet almaya karar verdik. Daha sonra Sanat Bahçesi…
okumaya devamÇocuk Belediyesi Sorumlusu Levent Şeşen’le söyleşi: Çocuk Belediyesi’ne yeni merkez
Şimdilerde çocuk yetiştirmede anne babaların en büyük yardımcısı tabletler, cep telefonları. Ver çocuğun eline, oyalansın. E haksız mıyız, işten güçten bitap düşmüşüz zaten. Dinlenmek, kendimize vakit ayırmak için azıcık zaman kalıyor; bir de nasıl uğraşacağız, pedagojik yaklaşım, çocuğun duyusal, bilişsel, gelişimsel ihtiyaçları vs… O yüzden anahtar kelimemiz oyalamak. Biz çalışırken de kreşte, anaokulunda oyalandı mı tamam. Daha fazlasını mı istiyorsunuz, daha özel özel okullar, kreşler var. Bastır parayı, gelsin Montessori, Waldorf. Paran kadar özen, paran kadar pedagoji. “Bu işler devletin sorumluluğunda olmalı, ülkenin her köşesinde her yaştaki çocuğa belli bir…
okumaya devamKoş baba koş… Her adım bir nefes, her adım bir yaşam
Gökhan Güneri ile röportaj: “Çocuğunuz kistik fibrozis hastası ve bunun henüz tedavisi yok.” Bu sözleri duyduğunda başlamış Gökhan Güneri’nin hikâyesi. Öncesi de var tabii, 13 sene önce Fatih doğduğunda “bir bağırsak rahatsızlığı var, küçük bir operasyon gerekebilir” demişler. Ama ne ameliyat ne ilaç tedavisi kâr etmemiş, hastane hastane dolaşmışlar, bir tedavi bulamamışlar. Burnundan enjektörle besledikleri oğulları sürekli kilo kaybetmiş, ishali devam etmiş. Nihayet kan örneklerini yurtdışına göndermişler, kötü haber oradan gelmiş: Kistik fibrozis. Kistik fibrozis genetik bir hastalık, anne ve babanın taşıdığı genlere bağlı olarak çocuklar yüzde 25 olasılıkla hasta,…
okumaya devamUd ve gitarın sohbetine doyamayacaksınız – 24 Şubat Cumartesi
Bir yanda Türk musikisi eserleri bir yanda klasik batı müziği ve Güney Amerika ezgileri… Ud ve gitarın müzikli sohbetini dinlemeye doyamayacaksınız. Yazın gerçekleşen Uluslararası Teos Gitar Festivali’nde dinleyicilere unutulmaz bir anı bırakan gitar virtüözü Ricardo Moyano ile ud sanatçısı, öğretim görevlisi Enver Mete Aslan Çağan Irmak Kültür Merkezi’nde sizlerle olacak. :
okumaya devam