“Krizden ilk zarar görenler arka sıradakiler. Kooperatifler dayanışma temelinde buna karşı durabilecek, üreticilerin öz gücüne ve kendi örgütlenmesine dayanan bir ekonomik modeli de bize sunuyor. Bizim İzmir’de hem tarımsal kalkınma kooperatifleri hem de farklı kooperatifleşme modelleri açısından, bunu canlandırmamız ve güçlendirmemiz gerekiyor.” Kooperatiflerin kendi başlarına, kendi öz güçlerine ayakta durabilmesi çok önemli ama bir o kadar da zor. Bu durumda en azından can suyu olacak bir destek, kooperatiflerin gelişmesinde, başarı kazanmasında ve dolayısıyla güven verip yaygınlaşmasında temel bir rol oynuyor. Burada akla hemen yerel yönetimlerin kooperatiflerle ilişkisi geliyor. İzmir…
okumaya devamEtiket: küçük üretim
Seferihisar Hıdırlık Kooperatifi deneyimi: Kadınlar birlikte üretiyor
Günlük yaşantınıza bakın, önemi göz ardı edilemeyecek bir kısmı kadınların görünmeyen emeği üzerine kurulmuştur. Giderek yaygınlaşan ve çok başarılı örneklerine rastlamaya başladığımız kadın kooperatifleri, bu emeği göz önüne çıkararak kadının ekonomik bağımsızlığını destekliyor, toplum içindeki konumunu güçlendiriyor. Kadın emeğine dayanan kooperatiflerin ilk başarılı örneklerinden biri de Seferihisar’da kurulmuş olan Hıdırlık Tarımsal Kalkınma Kooperatifi. Aşağıda, Kooperatif kurucularından Neptün Soyer’in Teos Kültür Sanat Derneği’nin Kent Seminerleri’nde yaptığı sunumun kooperatif deneyimiyle ilgili kısmını paylaşıyoruz… 2009 yılında yerel yönetimin değişmesiyle Seferihisar’da bir hareket başladı. Belediye başkanı çıktı, “tarımı güçlendireceğim, kadını güçlendireceğim, örgütleneceksiniz, kooperatif kuracaksınız”…
okumaya devamTemiz ve adil gıda için gıda toplulukları
“Başarılı örnekler oldukça çoğalan, kendi içinden yenilerini türeten bir yapı gıda toplulukları. Topluluk destekli tarım sayesinde üreticilerimiz daha fazla üretebilmeye başladılar. Biz de sağlıklı, nasıl üretildiğini bildiğimiz ürünleri kullanıyoruz artık mutfaklarımızda.Maalesef dünyayı kurtaramayız ama kendi çevremizi değiştirebiliyoruz bir nebze. Bu da içimizi rahatlatıyor.” Tarım ülkesiyiz, kendimize yeteriz, aç kalmayız diyoruz ama patates kuyruklarında sıralandığımız günleri de gördük sonunda. Ülkede tarım bu noktadayken sağlıklı gıdaya ulaşmak da giderek büyüyen bir sorun hâline geliyor. İşte bu noktada, tek tek tüketicilerin bir araya geldiği, küçük üreticiyle doğrudan iletişime geçtiği, üretimi yönlendirerek sağlıklı ve…
okumaya devamTunç Soyer: Başka bir dünya için, birlikte üretip birlikte yönetmek…
Geçtiğimiz günlerde Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası’nın Seferihisar’da düzenlediği “Alternatif Yerel Yönetim Modelleri ve Tohum Politikaları” başlıklı panele, Muğla Menteşe Belediye Başkanı Bahattin Gümüş, Tunceli Ovacık Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu ve Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer konuşmacı olarak katıldılar. Hedefledikleri ve başardıklarıyla Türkiye’de alternatif bir yerel yönetimin mümkün olabileceğinin bizzat ispatı olan bu üç kıymetli yerel yöneticinin konuşmalarına dizi halinde seferikeci.com’da yer vermeye devam ediyoruz. Bahattin Gümüş ve Fatih Mehmet Maçoğlu’nun konuşmalarını yayınlamıştık. Şimdi söz Tunç Soyer’de… ÖNCEKİ KONUŞMALAR: – Bahattin Gümüş: “Sloganımız ‘Menteşe’yi birlikte yönetiyoruz’” – Ovacık’ın komünist…
okumaya devamOvacık’ın komünist başkanı Maçoğlu: “Bir kere selam vermedim, ‘buna ne olmuş?’ dediler
Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası’nın geçtiğimiz günlerde Seferihisar’da düzenlediği yaz kampı önemli etkinliklere sahne oldu. Bunlardan biri de Muğla Menteşe Belediye Başkanı Bahattin Gümüş, Tunceli Ovacık Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu ve Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer’in konuşmacı olarak katıldığı, Turgut Köyünde gerçekleşen, “Alternatif Bir Yerel Yönetim ve Tohum Politikaları” paneliydi. Hedefledikleri ve başardıklarıyla Türkiye’de alternatif bir yerel yönetimin mümkün olabileceğinin bizzat ispatı olan bu üç kıymetli yerel yönetici, konuşmalarında kendi bölgelerindeki çalışmalarını paylaştılar. Olağan bir yerel hizmetin ötesinde üretici destekleyen bir belediyecilik anlayışını örneklediler ve özellikle katılımcı bir yerel yönetimin…
okumaya devamYaşamın sürekliliği için yerel tohumların önemi ve Takas Şenlikleri
En iyi tohum bankası topraktır, her yıl bu tohumlarla üretim yaparak sürekliliğini sağlayan insanlardır. Zaten bin yıllardan beri yerel tohumlar bu günlere böyle gelmiştir. Yerel tohumları koruyup yaygınlaştırarak gelecek kuşaklara aktarmak en önemli sorumluluğumuzdur. Çokuluslu şirketler tüm dünyada her alanda olduğu gibi tarım alanında ve dolayısıyla tohumlar üzerinde de egemenlik kurmaya başladılar. Bundan dolayı yerel tohumlar hızla yok olmaya başladı ve bu tohumların geleceği, yani yaşamın sürdürülebilirliği tehlikeye girdi. Bu yüzden birçok ülkede küçük çiftçiler ve tüketiciler yerel tohum hareketleri içinde örgütlenmeye başladılar. Bir düşünelim tohumsuz bir yaşam olabilir…
okumaya devam‘Başka’ bir Seferihisar için, ‘Başka’ bir dünya için…
Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer ile söyleşi Daha katılımcı bir yönetim geleneğini ve örgütlenmesini oturttuğunuzda, artık yönetimde kim olduğundan bağımsız, aynı hedefleri paylaşan halkın inisiyatifiyle yürürsünüz. O saatten sonra başkan Tunç Soyer’miş, Ahmet’miş, Mehmet’miş, bir önemi kalmaz. Seveni sevmeyeni, oy vereni vermeyeni, sanıyorum herkes hemfikirdir ki Seferihisar’ın geçirdiği büyük değişimde en büyük rol, Belediye Başkanı Tunç Soyer’e ait. Sadece icraatlarıyla değil. Bu değişimin arka planındaki Cittaslow düşüncesiyle, Seferihisar’ı ve Türkiye’yi tanıştırmasıyla da… Kendisiyle bu değişimi konuştuk. -“Başka bir dünya mümkün” diye bir söz var ya, tüm dünyada toplumsal muhalefetin dilinde,…
okumaya devamYerel tohumlara özgürlük
Yerel tohumların çiftçi elinde üretilerek, ürünlerinin tüketiciye ulaştırılması gereklidir. Bu amaçla ekolojik köylü pazarları kurulmalı, topluluk destekli tarım grupları oluşturulmalıdır. Bu ürünler doğrudan çiftçiden tüketiciye, çiftçi için iyi, tüketici için makul fiyatlarla ulaştırılamazsa şirket tohumlarının hegemonyası her geçen gün daha yoğunlaşacak. Seferihisar’ın Gödence köyünde çiftçiler çok lezzetli eski bir yerel domates çeşidini kaybetmişlerdi. Bu çeşide bir daha ulaşılamadı. Kooperatif başkanı Özcan Kokulu ve çiftçiler var olan diğer yerel domates çeşitlerinin yanında üstün lezzeti nedeniyle Çanakkale’den gelen bir pembe domates çeşidini tohum takas şenliklerinden alarak kullanmaya karar verdiler. Bir yıl sonra…
okumaya devamKadının işi yok
Melda Onur “Vekil vekil! Bana işe engel olmaktan dava açıyorlar. Peki ya benim işim ne olacak?” Elini kolunu sallayarak öfkeyle derdini anlatmaya çalışan kadın, Erzurum’un Tortum İlçesi’nin Bağbaşı köyündendi. 2011 senesi sonlarıydı. Yeni milletvekiliydim ve yerel mahreçli bir gazete haberinde okuduğum “Leyla HES eylemine gitti diye babaannesi ile görüşmesi yasaklandı” cümlesiyle kendimi Bağbaşı’nda bulmuştum. Çevre konusunu takip edenler, köyündeki kadınlarla birlikte, derelerine HES yapacak şirketin kepçesinin önüne geçince başına gelmedik kalmayan Leyla Yalçınkaya’yı hatırlarlar. Taşeron inşaatçının işine engel olmak ve jandarmaya mukavemetten neredeyse 5 köyün yargılandığı davada, henüz 17 yaşında…
okumaya devamGödence Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Özcan Kokulu ile söyleşi: Zeytinyağının üç bin yıllık vatanı
Gödence İzmir’in en güzel köylerinden biri. İzmir’in akciğeri olan Kızıldağlar’a yerleşmiş, göz alabildiğince uzanan kızılçam ormanlarına tepeden bakıyor. Küçük bir köy, nüfusu üç yüz civarında. Köye girer girmez, belki de görebileceğiniz en güzel mor salkımlarla karşılaşıyorsunuz. Köyün meydanı Necati Cumalı’nın ismini taşıyor, resmî olarak değiştirilmiş olsa da hâlâ böyle anılıyor. Kahvesiz köy meydanı olmaz, soldakine oturursanız meydanın serinliği eşliğinde kahvenizi yudumlayarak köyün yerlileriyle kaynaşmanız, sağdakine oturursanız arka taraftaki terasında eşsiz manzaranın tadını çıkarmanız mümkün. İster Seferihisar’ın içinden, ister İzmir’den gelirken Bademler kavşağından yukarı doğru tırmanarak çıkabilirsiniz Gödence’ye. Daha etraflı…
okumaya devam