Tarladan sofraya: Topluluk destekli tarım

Topluluk destekli tarım grupları aracılara giden değerin çiftçiler ve tüketiciler arasında bölüştürülerek çiftçilerin daha çok kazanmasını, tüketicilerin de eşdeğer ürünleri daha ucuza almasına yol açar. Bu bir dayanışma ekonomisidir. Kırılmış olan sosyal bağları kurar. Ürünlerin büyük ölçüde zincir mağazalarda satıldığı bir sistemle karşı karşıyayız. Tüketici aldığı ürünün nasıl üretildiği bilgisine sahip değil. Zincir marketler ve gıda şirketleri için bu ürünlerin en ucuza alınması ve satıldığında en yüksek kâr getirmesi tek ilkedir. Marketlerde gördüğünüz elma, üzüm yakından değil, büyük miktarlarda yakıt harcanarak Şili’den getirilebilmektedir. Daha çok fosil yakıt kullanılmakta, tüketiciler zincir…

okumaya devam

İzmir iklim değişikliğine hazır mı?

İster ciddiye alalım ister almayalım, bilim insanlarının yıllardır dillerinde tüy bitercesine vurguladığı iklim değişikliği, günlük hayatımızda hissedilir sonuçlarıyla kapımıza dayandı. Üstelik gidişat böyle devam ederse, başta fosil yakıtların kullanımı olmak üzere büyüme ve daha fazla üretip daha fazla tüketme temelli insan etkinlikleri sürerse, bütün göstergeler yakın geleceğimizin daha karanlık olacağına işaret ediyor. Devletlerin, şirketlerin, tek tek bireylerin, az ya da çok herkesin sorumluluğu var ve iklim krizinin olası sonuçlarına karşı herkese bir rol düşüyor. En önemli aktörlerden biri de yerel yönetimler. İzmir iklim krizinin farkında mı, sonuçlarına karşı hazırlanıyor mu?…

okumaya devam

Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel: Selçuk’un renklerinden bir gökkuşağı yapacağız

Çok görkemli bir tarihe sahip olan Selçuk’u nasıl bir gelecek bekliyor? Bu soruyu yanıtlayacak en doğru isimlerden biri yeni Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel olmalı. Selçuk’un enerjik, güler yüzlü ve iddialı Başkanı, daha şimdiden Selçuk’un yakın geleceğinde iz bırakacak gibi görünüyor. Kendisine Selçuk’un potansiyelini ve geleceğini sorduk.

okumaya devam

Tıbbi aromatik bitkiler ve ‘iyi yaşam’

Sağlıklı ve sürdürülebilir bir dünya ve yaşamın her geçen gün daha da önem kazanmaya başladığı dünyamızda “iyi yaşam” teması öne çıkmaktadır. İyi yaşamla anlatılmak istenen daha sağlıklı, daha güzel, daha uzun yaşam… Bu kapsamda da doğal ve bitkisel beslenme karşımıza çıkıyor. Bitkiler sürdürülebilir yaşam için gerekli olan oksijeni ve besini sağlar ve sağlığımızı korur. İnsan yaşamının başlamasıyla birlikte bitkilerin tedavi amaçlı kullanımı başlamıştır. İlk günden itibaren bitkilerin tedavi edici gücünden “iyi yaşam” için yararlanılmıştır. Günümüz modern tıbbında kullanılan pek çok ilaç da bitkilerden elde edilmektedir.Ülkemizdeki bitkisel zenginlik üç fitocoğrafik bölgenin…

okumaya devam

Egeli şair Sappho ve dünyası

Sappho duygusal olmayan, mantıklı ve eril antik dünyaya bir alternatif olmuştur. O kadının sesidir, onun şiirlerinde yaşamın ve doğanın güzelliği, kaygısı, heyecanı ve belirsizliğini anlamaya çalışan insanlar ile kadınsı, duygusal ve kişisel bir dünya buluruz. Bu gece Ay battı, sonra yıldızlar;Gece yarılandı,Zaman geçiyorBense yapayalnızım yatağımda(Çeviri: Cevat Çapan) 2004 yılında Mısır’da MÖ 3. yüzyıla ait bir mumyaya sarılı papirüste bir şiir bulundu, Sappho’nun şiiriydi. Hani Platon’un 10. muse (esin perisi) kabul ettiği, MÖ 7. yüzyılın sonları ile 6. yüzyılın başlarında Lesbos’ta, bizim bildiğimiz adıyla Midilli’de yaşamış lirik şair. Sappho erkek egemen…

okumaya devam

Teos Antik Kenti ve Dionysos Sanatçılar Birliği

Bugünkü Seferihisar sınırları içinde kalan Teos antik kentine tarihsel önem kazandıran özelliklerinden biri de, bilinen ilk sanatçı örgütlenmesi olan Dionysos Sanatçılar Birliği’ne ev sahipliği yapmış olmasıdır. Türkan Banu Güler’in “Teos Antik Kenti ve Dionysos Sanatçılar Birliği” makalesi konuyla ilgili ender Türkçe kaynaklardan biri. Özetleyerek sunuyoruz. Teos ve Dionysos Sanatçılar Birliği arasındaki ilişki bir yüzyıldan fazla sürmüş ve iki tarafa da yarar sağlamıştır. Sanatçılar Teos’un onlara sağladığı dokunulmazlıktan yararlanmış, Teoslular ise Birlik sayesinde hem ekonomilerini düzeltmiş hem de çeşitli Hellenistik krallıklarla aralarını iyi tutmuşlardır. Tanrı Dionysos’un kenti olarak da bilinen Teos,…

okumaya devam

İpek Yolu’nda bir yer: Mudurnu

“Kocaeli-Adapazarı-Düzce hattını takip eden Kuvay-i İnzibatiye Ordusu’nun hedefi Ankara’da kurulan yeni meclisi ortadan kaldırmaktır. Ellerinde Şeyhülislam’ın fetvası olduğu için her geçtikleri yerleşim yerlerinde sayıları daha da artar.  Fakat Mudurnu’ya geldiklerinde Kuvay-i Milliye milisleri isyancılara geçit vermez. Mudurnu, Kuvay-i Milliye’nin kalesidir. Anadolu toprakları işgal edilmeye başlandığı tarihlerde Redd-i İlhak Cemiyeti’nin kurulup işgallere karşı tepkisini gösteren kasabadır. Ankara’ya giden yolda isyancıları durdurarak Millet Meclisi’nin Kayseri’ye taşınmasını önleyen kasabadır. Mudurnu’nun göstermiş olduğu bu kahramanlıklardan dolayı Mustafa Kemal Atatürk tarafından teşekkür telgrafı yollanmıştır.”Bu kısa tarihsel girişin ardından size Mudurnu’yu anlatmaya başlayabilirim.İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’na…

okumaya devam

ÇYDD’den tepki: “Kaz Dağları’na dokunma”

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Kaz Dağları’nda gerçekleşen “doğa katliamının” durdurulması için yetkililere seslendi. ÇYDD Genel Başkanı Prof. Dr. Ayşe Yüksel imzasıyla yapılan basın duyurusuyla, Kaz Dağları’nın doğal zenginliği ve bitki ve hayvan türleri açısından ev sahipliği yaptığı biyolojik çeşitliliğin eşsizliği vurgulanırken, ÇYDD’nin “çocuklarımıza miras bırakacağımız çevremizin katledilmesini engellemek” görev ve sorumluluğundan geri adım atmayacağı ifade edildi. Kaz Dağları’na Dokunma! Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Genel MerkeziGeleceğe ve çocuklarımıza bırakabileceğimiz tek gerçek miras yaşanabilir bir çevredir. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği olarak, Kaz Dağları’nda planlanan doğa katliamının derhal durdurulması için yetkilileri…

okumaya devam

Fevziye Hanım

Fevziye Özkan, bazen öfkeli bazen de hüzünlü. Öylesine dertli, öylesine acı dolu ki yüreği. Ama yaşadığı tüm olumsuzluklara rağmen güçlü ve kararlı. Sonuna kadar inanıyor, hayvan hakları için verdikleri savaşı hayvan dostlarının her şeye rağmen bir gün kazanacağına.   Tüyleri pamuk gibi beyaz, gözleri engin deniz mavisiydi. Kıpır kıpırdı. Yaşıtları gibi yerinde durmak bilmiyordu. Mutluydu, kendisini güvende hissediyordu. Nefret dolu bakışlarını üzerinden ayırmayan, onu taşlayan garip insanlara karşı korunmak için durmaksızın havlamasına gerek yoktu. Onun da tüm şanslı arkadaşları gibi varlığından gurur ve mutluluk duyduğu bir sahibi vardı. Önüne koyduğu…

okumaya devam

Mahalledeki demokrasi okulları olarak Mahalle Meclisleri

İzmir Kent Konseyleri Birliği dönem sözcülüğünü de yapmakta olan Seferihisar Kent Konseyi Başkanı Ekrem Gün ile Kent Konseyleri ve Mahalle Meclisleri yapılanması üzerine konuştuk. – Kısaca Kent Konseyleri’ni tanımlayabilir misiniz?Ekrem Gün: En kısa ifadeyle, Kent Konseyleri 5393 sayılı Belediyeler Kanunu 76. maddesine göre kent halkına kendi yerel yönetimlerine katılma olanağını sağlayan kurumlardır diyebiliriz. Yerelde demokrasinin, katılımcılığın ve yönetişimin güzel bir örneği olarak, partiler üstü bir anlayışla kent sorunlarına çözüm üretme ve yaşam kalitesini artırma amaçlı, halkın tamamının sesi olma özelliği taşıyan ve gönüllülük esasıyla çalışan yapılardır.Seferihisar’da ilk kent konseyi 2009…

okumaya devam