Seferihisar sevdalısı bir grup aydın ve sanatçı bir süre önce Abderalılar adı altında bir araya gelip birleştiler. Seferihisar’ın tarihsel ve kültürel kimliğini zenginleştirmek, zaman içinde tahrip olmuş ve yok olmaya yüz tutmuş bazı değerleri gün yüzüne çıkarmak üzere bazı çabalara giriştiler. Kaybolmaya yüz tutmuş zanaatların da yaşatılacağı bir sanat sokağının düzenlenmesi ve bir kent müzesinin kurulması gibi girişimlerin yanı sıra, dikkatlerini yönelttikleri esas alanlardan biri, Seferihisar’ın Düzce köyü oldu. Düzce köyünün yani eski adıyla Hereke’nin mazisi, ta antik döneme, Herakleia adıyla bilindiği zamanlara gidiyor. Ama bu tarihsel miras korunamamış, geçmişi…
okumaya devamKategori: Kent
‘Akıllı’ ile esaret
Sevgili taze ebeveynler bu yazımda sizin aklınıza ve gönlünüze dokunmak istedim. Şimdiden sabırlar diliyorum, zira sizi biraz yoracağım çünkü ben sizi görünce çok yoruluyorum. Yazımın başını okuyup, kendinizi görerek okumayı bırakmayın sakın. Lütfen ısrarla okuyun ve okutun. Sevgili taze ebeveynler; mutlu sevişmelerinizin meyvesi çocuklarınız var. Hepsinin sağlıklı, uzun ömürlü, topluma veya kendilerine faydalı bireyler olmasını temenni ediyorum amma bu gidişle çok zor. İşim gereği her gün yüzlerce insanla sohbet etme ve gözlemleme şansım oluyor. Sığacık’ta yaşıyorum, şimdi pandemi nedeniyle durgunuz ama normal düzenimizde her gün yüzlerce, hafta sonları ise binlerce…
okumaya devamUzaktan çalışmak neye yakınlaştırdı?
İstanbul’da yaşayan ve çalışan birisi olarak, pandemi nedeniyle bu sonbaharda Sığacık’ı bir nevi çalışma ofisi olarak yaşama imkanı buldum. Böylece hem benim gibi bir sahil kasabasında “uzaktan çalışanları” gözlemleme şansım oldu. Hem de İstanbul gibi kaotik bir şehirde yaşayan birisi olarak kasaba sakinliğinde çalışmanın neler hissettirdiğini deneyimledim. Genellikle benim çalışma alanım Teos Marina’ydı. Açık alan, limana bağlı tekneler, mavi gökyüzü ve sakin denizi ile günün her anında huzur bulabileceğiniz bu alanda çalışabilmek paha biçilmezdi. Bir yerde emekli olup Ege’de küçük bir kasabaya yerleşme hayalini, emekli olmadan elde etmiştim. Bu da…
okumaya devamŞehirleşme mi? Şehirlileşme mi?
Şehirleşme ve şehirlileşme kavramları birbirine benzer görünse de aslında gerek niteliksel gerekse niceliksel olarak çok farklı anlamlara sahiptir. Bu kavramlardan ilki fiziki ve coğrafi bir kolektif eylemi ifade ederken, ikincisi toplumsal yani sosyolojik bir kimlik inşasına işaret etmektedir. Başka bir ifade ile söz konusu kavramlardan ilkinin bir nesneleşme aşaması diğerinin ise inşa edilen nesnenin özneleşme süreci olduğu söylenebilir. Modern kent sosyolojisinde bu aşama ve süreçler fiziki ve işlevsel kentleşme kavramlarıyla da ifade edilmektedir. Fiziki kentleşme yani şehirleşme belli bir yerleşim alanının göç ve doğum yoluyla nüfusunun artmasına paralel olarak kentsel…
okumaya devamTunç Soyer: ‘Hedefimiz, bisikletli ulaşımı yaygınlaştırmak’
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’i Seferihisar’dan tanıyor, kendisinin bir bisiklet tutkunu olduğunu biliyoruz. Büyükşehir’in İzmir’de bisiklet kullanımını geliştirmekle ilgili yaklaşımını kendisine de sorduk. – Büyükşehirlerde trafik sorunu başlıbaşına bir dert. Bu soruna İzmir Büyükşehir Belediyesi nasıl yaklaşıyor? – Tunç Soyer: Büyükşehirler başta olmak üzere ulaşım sorunu kentlerde gittikçe kangren haline dönmeye başlamış durumda. Bu durum, haliyle büyükşehirlerde bütüncül planlamaya dayalı çağdaş ve yenilikçi yaklaşımların geliştirilmesini zorunlu kılıyor. Bunun doğal bir sonucu olarak özellikle gelişmiş ülkelerdeki kentlerde; toplu taşıma, yaya ve bisiklet kullanımı teşvik ediliyor ve bunun güçlü bir altyapısı…
okumaya devamİzmir Büyükşehir Belediyesi’ne sorduk: Bisikletli bir İzmir için…
Kent ve bisiklet deyince, konunun asli muhataplarından, paydaşlarından biri, doğal olarak yerel yönetimler… İzmir Büyükşehir Belediyesi geçtiğimiz günlerde “Bisiklet ve Yaya Eylem Planı”nı açıkladı. Kentin geleceğinde bisiklete daha fazla yer açmayı hedefleyen, kapsamlı bir plan… Biz de bu vesileyle, hem İzmir’de bisiklet kullanımıyla ilgili kafamızdaki sorulara yanıt bulmak, hem de planın detaylarını öğrenmek için Büyükşehir Belediyesi’nin kapısını çaldık. Belediye’de esas derdi bisiklet olan bir birim varmış, karşımıza onlar çıktı…Ulaşım Dairesi’ne bağlı Bisiklet ve Yaya Erişimi Birimi, Türkiye’de bir ilk. Benzer birimler daha sonra İstanbul’da ve başka kentlerde kurulmuş ama sayıları…
okumaya devamSemra Bozdayı Ayazlar ‘Pedalperest Kadınlar’ı anlattı
Pedalperest Kadınlar olarak 2017 Şubat ayında birlikte hareket etmeye başladık. Kurucu arkadaşlar olarak biz bisiklet kullanıyorduk zaten, başka kadınlar da kullansın, daha da çoğalalım istedik. Çocukluğumuzu hatırlatan, en değerli anılarımızı süsleyen bisikletin, hayatımızın daha çok içinde olmasını istedik. Çünkü o temiz, kolay, sade ve ulaşılabilirdi. Düzenli olarak her perşembe “Pedalperest Kadınlar Perşembe Pedallamasını” yaptık. Katılımcıların performansına göre güzergâh belirledik ya da değiştirdik. “Pedalperest Çocuklar Pedallıyor” etkinliğimizle önce kendi çocuklarımızla, sonra başka çocuklarla bisiklet temalı, doğa içinde eğlenceli oyunlarla dolu aktiviteler yaptık. İki sene boyunca kadınlara ücretsiz bisiklet eğitimi verdik. Bir…
okumaya devamMuhlis Dilmaç’la akşam akşam bisiklet…
Muhlis Dilmaç İzmirli bisikletçilerin ağabeyi gibi. İzmir’deki bisikletçilerin ilk bir araya gelişlerinde, ilk örgütlenmelerinde yer almış. Mesai sonrası hep beraber pedallayarak bisikleti görünür kılan akşam turlarından ilkini, “Perşembe Akşamı Bisikletçileri”ni organize eden de o. Kendisiyle biraz nostalji yaptık, o günlerden bugüne İzmir sokaklarında bisikleti konuştuk. – Nasıl doğdu Perşembe Akşamları Bisikletçileri fikri?Muhlis Dilmaç: Ben bisiklete binmeye işimin gereği başladım. 1995 yılında bir bisiklet firmasında çalışmaya başlamıştım. Bisikleti anlamak ve anlatmak lazım diyerek yola çıktım. Hafta sonları birçok insan bisiklete biniyor, bir yerlere gidiyor. Biz de o kervana katıldık. Derken birçok…
okumaya devamOlcay Ormankıran ile İzmir bisiklet rotaları ve ’Az Bilinen Antik Kentler Turu‘ üzerine
Olcay Ormankıran İzmir’de 2005 yılından beri pek çok dernek, topluluk ve platformda gönüllü görev almış ve 2012 yılından beri devam eden “Az Bilinen Antik Kentler” (ABAK) bisiklet turunu başlatan bisikletçi. Her yıl 23 Nisan’a denk getirdikleri üç dört günlük turda bir araya gelen 120 bisiklet sevdalısı, İzmir civarındaki adı pek duyulmamış antik kentleri geziyorlar. Birlikte kamp yapıyorlar; tecrübelerini paylaşıyor, dostluklar kuruyor, yeni projeler üretiyorlar. Bir de gelenekleri var; her 23 Nisan’da bir köy okulunu hediyelerle ziyaret edip, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını köy çocuklarıyla birlikte kutluyorlar. Olcay Ormankıran ABAK’ı organize…
okumaya devamSağlıklı gıda için ’Dayanışma Narlıdere‘de büyüyor
Bu sayıda size tanıtacağımız ikinci tüketim kooperatifi ise geçen yıl Aralık ayında Narlıdere’de kurulmuş olan İzmir Dayanışma ve Doğal Gıda Tüketim Kooperatifi. Dayanışma Kooperatifi aslında bir kooperatifler ağının parçası. İstanbul’da üç ve Uşak’ta bir kooperatifin yanı sıra, birkaç ilde daha kurulma girişimleri devam ediyor. İzmir Dayanışma Kooperatifi’nin hikâyesini de kurucularından Mesut Güngör, Halil Ertunç ve Vahap Bozay ile konuştuk. Nasıl gelişti İzmir’de Dayanışma Kooperatifi’nin hikâyesi?– Mesut Güngör: Biz bu işe “hadi bir kooperatif kuralım” diye başlamadık. Bu fikrin olgunlaşması için kendi aramızda ciddi bir tartışma süreci yaşadık. Kaygımız doğru başlamak,…
okumaya devam